Kanserde bu bitkilere dikkat!

28.02.2023
825
Kanserde bu bitkilere dikkat!

Beta karoten akciğer kanseri gelişimini basitleştiriyor… Tanı ve rehabilitasyon olanaklarının her geçen gün büyümesine karşın görülme sıklığı artan kanser rehabilitasyonunda, medikal tıbbın yanı gizeme hakimiyetsiz kullanılan …

Beta karoten akciğer kanseri gelişimini basitleştiriyor…

Tanı ve rehabilitasyon olanaklarının her geçen gün büyümesine karşın görülme sıklığı artan kanser rehabilitasyonunda, medikal tıbbın yanı gizeme hakimiyetsiz kullanılan bitkisel ürünlerin ve vitamin yardımlarının, kanseri önlemek, durdurmak yerine olası tehlikeleri artırabildiği, rehabilitasyonun faalliğini azaltabildiği ve karmaşıklıklara neden olarak ciddi neticelere yol açabildiği bildirildi.

Uzmanlar, beta karotenin özellikle sigara içenlerde akciğer kanseri gelişimini önlemek yerine kolaylaştırdığını, tüm anti-oksidanların potansiyel olarak kemoterapi ve radyoterapinin tesirini azaltabildiğini, kalsiyum-magnezyum-potasyum ve çoğu zaman vitamin karışımları kapsayan minerallerin özellikle kemik metastazı olan veya kalsiyum yüksekliği bulunan hastalarda mahzurlu olabileceği ihtarında bulunuyor.

Isırgan otunun, kan pıhtılaşmasını sağlayan hücreler üzerindeki negatif tesirinin kemoterapi yan tesirleri ile karışabildiği, fazla sarımsak tüketiminin kanama problemine yol açabildiği için kemoterapi-radyoterapi alanlarda kullanılmaması gerektiğine dikkati sürükleyen uzmanlar, japon eriğinin ölümcül kanamalara yol açabileceğinden kemoterapi ve radyoterapi tesirini azaltabildiğini belirtiyor. Meme ve rahim kanseri hastalarının soya ve ginseng’deri uzak durması gerekiyor.

Hacettepe Üniversitesi HÜ Onkoloji Enstitüsü Prevantif Onkoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. İsmail Çelik, bitkisel karışımlar ile vitamin yardımlarının, kanser ve kanser rehabilitasyonu üzerine negatif tesirleri olduğunu söyledi.

Kanserden korunmak için bir ilaç olmadığını, tütün kullanımı ya da pasif içicilik, yanlış beslenme, fazla kilo, fizik etkinlik yetersizliği, güneş ışığı maruziyeti gibi faktörlerin kansere yol açtığını, bunlardan sakınılarak kansere tutulma tehlikesinin ciddi oranda azaltılabileceğini vurgulayan Çelik, sıhhatli bireylerin afaki ilaç ve vitamin takviyelerinden uzak durması, hastalanan bireylerin hekim balakası dahilinde ilaç kullanması gerektiğine işaret etti.

Çelik, vitamin yardımlarının temel beslenme ögeleri arasında yer almadığını ve bunların netlikle ”ilaç” olmadığını ifade ederek, ABD başta olmak üzere birçok ülkede vitamin yardımlarının kullanımının çoğaldığını söyledi. ABD’de saygın bir müessese olan FDA’nın Food and Drug Administration, Besin ve İlaç Müesseseyi bile bu tip ürünleri sorgulayamadığını, onaylamadığını ve riskli olabilecekleri mevzusunda ihtarlarda bulunduğunu dile getiren Çelik, aynı etmen maddeyi kapsayan ürünlerin birçok farklı ambalaj ve marka ismi altında satılabildiğini ve kapsadıkları ölçülerin üründen ürüne ya da markadan markaya değişiklik gösterebildiğini söyledi.

‘REHABİLİTASYON SÜRECİNDE, EVVELİNDE VE SONRASINDA KULLANILMAMALI’
Çelik, bu ürünlerin tesir veya yan tesiri mevzusunda bilimsel olarak bir bilgi elde faktörün muhtemel olmadığına dikkati sürükleyerek, kanser rehabilitasyonu evvelinde, esnasında ve sonrasında bitkisel karışımlar-vitamin kapsüllerinin kullanımına ”netlikle” izin verilmemesi gerektiğini belirtti.

İsmail Çelik, ”Zira, bitkisel ürünlerde, içine karışmış toksik maddeler olabileceği gösterilmiştir. Bu ürünlerin saflığı ve eminliği şüphelidir. Özellikle aktarlardan elde edilen bitkisel ürünlerin, doğrudan tabiattan bir araya gelmiş ve işlenmemiş olduğu unutulmamalıdır. Dolayısı ile bunlar ‘sterilize’ değildir, mantar sporları, muhtelif bakteriler içerebilirler. Kemoterapi altında enfeksiyon tehlikeyi olan hastalar bu cins ürünleri harcadıklarında paklik kaidelerine çok dikkat etmelidirler” ihtarında bulundu.

”Bu ürünlerin, kemoterapi ilaçlarının tesirlerinde eksilmeye yol açarak hastalığın aktif rehabilitasyonunu sekteye uğrattığına” dikkati sürükleyen Çelik, ”Bu karışımların yan tesirleri, kemoterapi yan tesiri varsayılıp afaki doz azaltımına gidilebilmekte ve rehabilitasyonun yetersiz verilmesine neden olabilmektedir. Sıklıkla kanamaya yol açmaları sebebiyle kanserli hastalarda ciddi kanamalara ve vefata neden olabilirler” diye konuştu.

‘BETA KAROTEN, AKCİĞER KANSERİ GELİŞİMİNİ BASİTLEŞTİRİYOR’
HÜ Onkoloji Enstitüsü Prevantif Onkoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. İsmail Çelik’in verdiği bilgiye göre, antioksidanlar ve vitaminlerin negatif tesirleri bulunuyor. Bunlar içinde yer alanlardan bkocaman olan beta karoten harcanması, özellikle sigara içenlerde akciğer kanseri gelişimini önlemek yerine basitleştiriyor. Sigara içenlerin netlikle B-karoten almaması gerekiyor.

Tüm antioksidanlar, potansiyel olarak kemoterapi ve radyoterapinin tesirini azaltabildiğinden rehabilitasyon altında antioksidan alınmaması isteniyor. Antioksidan kullanan 200 binden fazla hastanın katıldığı bir tahlilde, Vitamin A, E ve Beta-karoten kullananlarda vefat tehlikesinin daha çok olduğu gösteriliyor. Vitamin C ve selenyum için gidişat belirsizlik gösteriyor. Hekim yardımı olmadan vitamin A ve E kullanılmaması gerekiyor.

Kalsiyum, magnezyum, potasyum ve çoğu zaman vitamin karışımları da kapsayan mineraller, özellikle kemik metastazı olan veya kalsiyum yüksekliği bulunan hastalarda mahzurlu olabiliyor.

Ulus arasında çok verimli olarak bilinen ısırgan otu, yapılan gözlemlerde kan pıhtılaşmasını sağlayan hücreler üzerinde negatif tesir yapabiliyor, bazı alerji yaratan ve toksik proteinler içerebiliyor. Karın sızısı, ishal, ateşe yol açabiliyor. Bu bulgular da kemoterapi yan tesirleri ile karışabiliyor.

Sarımsak fazla harcandığında veya yoğunlaştırılmış tabletler biçiminde alındığında kanama problemine yol açabiliyor, bazı antiviral ilaçların faalliğini azaltabiliyor. ”Kumadin” isimli ilaç kullanıldığında veya kemoterapi-radyoterapi alındığında sarımsak harcanmaması ya da hap olarak alınmaması öneriliyor. Zira, kemoterapinin faalliğini azaltabiliyor.

‘JAPON ERİĞİ, ÖLÜMCÜL KANAMALARA YOL AÇABİLİYOR’
Japon eriği olarak bilinen Ginkgo Biloba, içeriği sebebiyle kanamaya meyli artırıyor. Özellikle kanı sulandıran ilaçları kullananlarda Kumadin-Heparin ölümcül kanamalar görülüyor.

Üründe mevcut olan antioksidan özellikler kemoterapi ve radyoterapi tesirini azaltabilir. Bu ürün ayrıca karaciğerdeki bazı enzimleri etkileyerek, kanser ilaçlarının faalliğinde eksilme ya da yan tesirlerinde çoğalmaya yol açabiliyor ve antitümör-antibiotik alanların uzak durması gerekiyor. Kemoterapi ve radyoterapi sırasında Ginkgo kullanılmaması gerekiyor.

Koni çiçeği, kirpi otu olarak bilinen Echinacea da karaciğerde devrilen bazı ilaçların faalliğini azaltabildiğinden kemoterapi ile birlikte alınması önerilmiyor. Iressa, tarceva, irinotecan, topotecan, siklofosfamid, etoposide, teniposide, taxol, docetaxel, vincristine, vinblastin ilaçlarını kullananların bu üründen netlikle uzak durması isteniyor.

‘MEME VE RAHİM KANSERİ HASTALARI SOYA VE GİNSENG’DEN UZAK DURMALI’
Soya ürünleri ise kapsadığı isoflavonların östrojenik hormonal tesiri sebebiyle meme ve rahim kanseri olan hastalarda hasarlı olabiliyor. Soyada bulunan ”genistein” isimli bir madde, tamoksifenin faalliğini azaltabiliyor. Tamoksifen kullanan meme kanseri hastalarının soya ürünlerinden uzak durması gerekiyor.

Soya ürünleri farmakolojik dozlarda bazı ilaçların emilim ve dağılımını da etkileyebiliyor.

Yeşil çayın tablet halinde yüksek dozlarda alınması, mide rahatsızlıklarına, ishale ve kramplara yol açabiliyor.

Bazı ginseng preparatlarında östrojenik maddeler olduğundan, meme ve rahim kanserli hastaların bunları kullanmaması gerekiyor. Ginseng, bazı ilaçların kan seviyesini azaltabiliyor, bazılarını da artırabiliyor. Iressa, tarceva, irinotecan, topotecan, siklofosfamid, etoposide, teniposide, taxol, docetaxel, vincristine, vinblastin alanların, ginsengden uzak durması gerekiyor.

Cüce palmiyenin, kapsadığı hormonal maddelerden dolayı meme ve rahim kanseri hastalarının harcamaması gerekiyor. Rehabilitasyon için hormonal preparatlar alan meme kanserli hastalarının da rehabilitasyon etkileşimi olabileceğinden bu üründen uzak durması isteniyor.

Hipericum perforatum, binbirdelik otu da ilaç etkileşimlerinden dolayı kanser ilacının kan seviyelerini ve tesirini azaltabiliyor. Bunun dışında birçok ilacın tesirini eksiltme ya da çoğaldırma güzergahında tesir edebiliyor. Kemoterapi alan hastaların, bu ürünü netlikle kullanmaması gerekiyor.

‘KEMİK METASTAZI OLANLAR, KÖPEK BALIĞI KIKIRDAĞINDAN UZAK DURMALI’
Kedi otunun, ”Tamoksifen kullananlar ve siklofosfamide, etoposide, teniposit” kullananlarca harcanmaması, ezan çiçeği ile gece mumu yağının serum proteinlerine bağlandığı için ilaç faalliğini değiştirebildiğinden kemoterapi ile birlikte kullanılmaması gerekiyor.

Kaya Koruğu, bazı kanser rehabilitasyonunda kullanılan ilaçların faalliğini eksilttiğinden kemoterapi ile alınmaması ve karaciğer meseleyi olanlarca kullanılmaması isteniyor. Özellikle karaciğer toksisitesini arttırabiliyor.

Yaban mersinini, kanama problemi olanların, kemoterapi-radyoterapi alanların, ”kumadin” kullananların harcamaması gerekiyor.

Siyah üzüm çekirdeği, yüksek dozlarda alındığında bazı ilaçlarla etkileşebiliyor. Bu sebeple, ”Iressa, tarceva, irinotecan, topotecan siklofosfamid, etoposide, teniposide, taxol, docetaxel, vincristine, vinblastin ve platin” kullananlarca alınmaması vurgulanıyor.

Köpekbalığı ve sığır kıkırdağı, kalsiyum yüksekliğine yol açabiliyor. Özellikle kemik metastazı olan hastalar ya da vit-D, kalsiyum kullanan hastalarda mahzurlu olabiliyor. Bulantı, kusma, mide rahatsızlığı, hipotansiyona ve alerjik tepkine yol açabiliyor.

Sekiz farklı karışımdan oluşan Pc-Spes, içeriğinden dolayı östrojen ve değişik bazı maddelerle kontamine olabiliyor. Jinekomasti, libido eksilmesi, mide rahatsızlıkları, kramplar, damar pıhtılaşması, ishal, kalp problemleri, sıcak basmasına yol açabiliyor. Pc-Spes’in rastgele bir emelle kullanılmaması gerekiyor.

Zakkum, mevcut hali ile kanser rehabilitasyonunda kullanılmamalıdır. Pozitif tesir yaptığına dair bilimsel bilgi bulunmuyor.

‘AKUPUNKTUR’UN DOĞRUDAN KANSER REHABİLİTASYONUNDA YERİ YOK’
Akupunktur’un, doğrudan kanser rehabilitasyonunda yeri bulunmuyor. Bedene bir iğne girmesi söz mevzusu olduğu için, kan ve pıhtılaşma hücreleri düşükken uygulamanın yapılmaması gerekiyor.

Aromaterapi, masaj ve yoga, meditasyon ile egzersiz gibi usullerde de kemik metastazı olan hastalarda kırıklara yol açabileceğinden dikkatli olunması nasihat ediliyor.

Anadolu Ajansı

Kaynak: http://www.haberturk.com/saglik/haber/577919-kanserde-bu-bitkilere-dikkat

BİR YORUM YAZIN
ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.