Uykuda gelen risk!
Uyku apne belirtisine tutulan çoğu birey muayenehanelere “Ben horluyormuşum” diyerek gidiyor… İyi bir günün esası, gece uykusu ile atılıyor. Kesintisiz bitkinlik ve dikkat dağınıklığından kaynaklanan şikâyetlerin …
Uyku apne belirtisine tutulan çoğu birey muayenehanelere “Ben horluyormuşum” diyerek gidiyor…
İyi bir günün esası, gece uykusu ile atılıyor. Kesintisiz bitkinlik ve dikkat dağınıklığından kaynaklanan şikâyetlerin özünde, uyku meseleleri olabiliyor. Araştırmalara göre, uyku meseleleri arasında en sık görülenlerden biri insomnia, başka bir deyişle uykusuzluk. İkinci sık tesadüfülen mesele ise uyku apne belirtiyi. Erkeklerde azıcık daha sık olmakla birlikte, cemiyetin yüzde 4’namda görülüyor. Sık görülen değişik bir uyku meseleyi ise sıkıntılı bacak belirtiyi.
Bunların dışında neredeyse 100’e yakın uyku meseleyi tanımlanıyor. Uyku meseleleri arasında negatif neticeleri bakımından belki de ilk sıraya çıkan ise uyku apne belirtiyi. Bu belirti sebebiyle gece iyi yatamayan ve gündüz araba kullanırken yatakalanlar olduğu gibi, dikkati ayrıldığı için iş kazası yapanlar da bulunuyor.
KESİNTİSİZ UYKU İSTEĞİNE DİKKAT!
Uyku apne belirtisine tutulan çoğu bireyin muayenehanelere “Ben horluyormuşum” diyerek geldiğini anlatan Prof. Dr. Çağlar Çuhadaroğlu, “Belirtinin sıradan bulguları, horlama ve uykuda soluk durması. Gündüz uykululuk hali, yattığı halde yeteri kadar dinlenemediğini sezme de değişik bulgular arasında yer alıyor. Bunların dışında geceleri baş ve boyun bölgesinin terlemesi, baş sızısı ile uyanmak, geceleri sık tuvalete gitmek, yüksek tansiyon, gece çarpıntı yaşamak da belirtiler arasında görülüyor” diyor.
CİNSEL GÖNÜLSÜZLÜĞE NEDEN OLUYOR
Yüksek tansiyon ve kalpte ritim bozukluğu, uyku apne belirtisinin yol açtığı hastalıklar arasında yer alıyor. Tansiyon hastaları ilaç kullansalar da kan tazyiklerinin tertip edilmesi muhtemel olmayabiliyor. Prof. Dr. Çuhadaroğlu, uyku apne rehabilitasyonu ile tansiyonun kumpaslı hale geldiğini ve ilaç kullanımının eksildiğini belirterek, “Uyku apne belirtisinin yol açtığı ehemmiyetli meselelerden biri de cinsel gönülsüzlük. Uyku apne belirtiyi, hem bayanlarda hem de erkeklerde cinsel gönülsüzlüğe neden olarak özel yaşamlarını negatif etkiliyor” diye konuşuyor.
TANI NASIL KONUYOR?
Yakınmaları olan birey, hekime müracaat ettiğinde, öncelikle bir değerlendirme yapılıyor. Üst solunum yolu tetkiki reelleştiriliyor. Bu sebeple kulak burun boğaz uzmanına müracaat etilmesi gerekiyor. Değerlendirme sonrasında, hasta uyku laboratuarına alınıyor. Burada polisomnografi ismi verilen uyku testleri yapılıyor. Bedenin muhtelif yerlerine takılan elektrotlarla hastanın uykusu izleniyor. Aygıtlar, tansiyon ölçmeye, erektil işlev olup olmadığını izlemeye, uyku meselelerinin uyku pozisyonuna göre mi alana geldiğini tanımlamaya takviyeci oluyor. Polisomnografi testleri, hastanın arzı üzerine konutta da yapılabiliyor. Elektrotların uykudan 1 saat evvel bağlanması gerekiyor.
Kayıt süresi genellikle 6-7 saat. Nitelikli 4 saatlik uykunun da netice almak için yeterli olduğunu belirten Prof. Dr. Çağlar Çuhadaroğlu, hastalığa tanı koymada apne ve hipopne rakamlarının ehemmiyetli olduğunu söylüyor: “Uykuda solunumun durması apne, yavaşlaması hipopne olarak tanımlanıyor. 1 saat içinde beşten fazla solunum durması yaşanmışsa, o bireye uyku apnesi tanısı konuyor.”
APNE SAYISI REHABİLİTASYON YÖNTEMİNİ TANIMLIYOR
Doç. Dr. İlknur Haberal Can da, uyku testinde görülen apne rakamına göre hastalığın derecelendirildiğini belirtiyor: “Uyku testinde 1 saatte alana gelen apne rakamına bakılıyor. 5-20 arası solunum durması hafif, 20-40 arası orta, 40’tan aşırısı ileri derecede uyku apnesi olarak kabul ediliyor. Hafif ve orta derecedeki uyku apneleri cerrahiden fayda göreöğreniyorlar. Fakat ileri derecedeki apnede, hasta cerrahiden çok fazla verim göremiyor. Bu hastaların CPAP ya da BPAP denilen kesintisiz tazyik veren aygıtları kullanmaları gerekiyor.”
APNE BELİRTİSİNDE CERRAHİ REHABİLİTASYON
Uyku testi belirtileri ve fiziki tetkik, apne belirtisinin cerrahi yöntemlerle rehabilitasyon edilebileceğini gösteriyorsa, kulak burun boğaz uzmanları devreye giriyor. KBB uzmanı tetkik sırasında, burun, geniz ve boğaz bölgelerinde horlamaya yol açabilecek belirtileri tespit ediyor. Ardından Flexible endoskop isimli, burundan ilerletilen yumuşak bir endoskopik aletle burun ve geniz bölgeleri ile yumuşak damak bölgesi, boğaz, dil kökü, soluk borusunun giriş yeri olan gırtlak ve ses tellerinin bulunduğu bölgeler araştırılıyor. Bu bölgelerde çökmeye neden olabilecek yerler tespit ediliyor. Testin neticesini uyku uzmanı ile beraber değerlendirdiklerini ifade eden Kulak Burun Boğaz Uzmanı Prof. Dr. Hasan Tanyeri, rehabilitasyon için uygulanan yöntemleri şöyle özetliyor:
RADYOFREKANSLA BUĞULAŞTIRMA
“Operasyonsuz yöntemlerde radyofrekansla buğulaştırma aleti kullanılıyor. Bu yöntem, radyofrekans ile burun, boğaz, bademcik, dil kökü bölgelerinin, hastalığın derecesine göre muhtelif seanslarda buğulaştırılarak dirileştirilmesi ve gece çökmelerinin eksiltilmesi esasını direniyor.
İMPLANT UYGULAMASI
Bu yöntemde boğaza, özellikle yumuşak damak içinin gece çökmesini yasaklamak için implant yerleştiriliyor. İmplant operasyonu çöken bölgelerin radyofrekans ile dirileştirilmesi yöntemiyle de desteklenebiliyor.
BURUN VE GENİZ ETİ OPERASYONLARI
Soluk alıp vermeyi yasaklayan ileri derecede burun çarpıklıkları veya şiş burun etleri varsa, bunlar cerrahi yolla düzenleniyor. Geniz eti özellikle çocukluk çağında burun deliklerini tıkayan, tek başına apneye yol açan bir yaradılış. Bu da özel endoskopik tıraşlama yöntemi ile rehabilitasyon ediliyor. Bu yöntemde, geniz eti tümüyle alınıyor. Boğaz bölgesinde tıkanıklığa yol açan dokulardan kaynaklanan meseleler, bademcik, yumuşak damak, dil ve dil kökü operasyonları ile analiz etiliyor.“
Kaynak: http://www.haberturk.com/saglik/haber/657583-uykuda-gelen-risk