Hastalık stresine dikkat! Koronavirüse zemin hazırlıyor

Koronavirüse tutulma stresiyle alakalı Muayenehane Psikolog Fahriye Nuşin Akbaş dikkat çekici ihtarlarda bulundu. Akbaş, “Kronik anksiyete ve stres hormonları bağışıklık sistemini baskılıyor, sindirim sistemini bozuyor ve COVID-19’a kapılarını açıyor. Zira öncelikle akılda dağılan daha sonra vücuda hükmederek devirici…

Muayenehane Psikolog Fahriye Nuşin Akbaş, koronavirüs salgınının psikolojik tesirlerine ait uyardı. Akbaş, COVID-19 salgınıyla beraber kaygı seviyesinin çoğaldığına dikkati sürükleyerek “Gündemde olan ve yaşamın akışını etkileyen COVID-19 birliktesi getirdiği panik ve endişe bozukluğu, kaygı bireyin günlük yaşam niteliğini negatif güzergahta tesirler ve hatta işlevselliğini sürdürmesini maniler. Us vücudun iç kısmı ve beden usun dış kısmı, bu surattan rastgele bir şey vücutta başlayıp usta yer edebilir veya bütün tersi usta başlayıp vücutta yer edebilir. Konuşma esnasında el-kol hareket halinde iken beyin ile bağlantı içinde ve beden onu takip ediyor. Onunla biz bağlantıya geçebiliriz zira çok duyarlı” diye konuştu.Bağışıklık sistemini vuruyorSağlıklı bir evhamın bedene hiçbir hasarı olmadığına işaret eden Muayenehane Psikolog Akbaş, şunları söyledi: “Ancak kronik endişe ve duygusal stres bir hayli rahatsızlığa imkân verir. Gün içerisinde fazla endişe ya da anksiyete kaynaklı stres tepkini, sempatik asap sisteminde kortizol gibi stres hormonlarının salgılanmasına neden olur. Bu hormon bedene yakıt sağlamak için kandaki şeker seviyesinin ve trigliserit seviyesinin çoğalmasını alana getirir. Bu hormon ayrıca yutkunmada zorlanma, baş dönmesi, kalp atışının süratlenmesi, baş sızısı, konsantre olmakta güçlük, adalelerde gerilme, süratli soluma ve terleme gibi fiziksel tepkinlerin görülmesini sağlar. Kanda artan bu yakıt fiziksel etkinliklerle tüketilmediğinde kronik anksiyete ve stres hormonları bağışıklık sistemini baskılıyor, sindirim sistemini bozuyor ve COVID-19’a kapılarını açıyor. Zira öncelikle akılda dağılan daha sonra vücuda hükmederek devirici tesir yaratan bir kısır döngü içerisinde yaşanan yoğun panik ve endişe bozukluğu yaşadığımız bu süreci drama hale getiriyor”Virüsü evvel aklınızdan uzaklaştırın Panik saldırı mevzusunda da Çamlıca Medipol Üniversitesi Sağlık Kurumundan Muayenehane Psikolog Fahriye Nuşin Akbaş, “Hastanın, gerçeğinde tamamen “hasarsız” olan panik hücumu bulguları hakkındaki yanlış bilgi ve inanışlarının düzenlenmesi ve hastanın bu bulgular ile korkmadan baş edebilmesinin öğretilmesi kastedilir. Panik hücumu geleceğinden korktuğu için tek başına bulunmaktan sakındığı yer ve vaziyetlerle düzeyli bir biçimde tekerrür tekerrür karşılaştırılması, böylece fobilerinin “üstüne gitme”si sağlanarak fobilerini yenmesi kastedilir. COVID-19 dünya genelinde endişe ve kaygıyla gelmiş olsa da başlatmış olduğumuz birlik çabası kapsamında birey ilk olarak virüsü zekâsından uzak yakalamalıdır.” biçiminde konuştu.Derin soluk alıp verinEndişe anında derin soluk alıp vermenin oldukça ehemmiyetli olduğunu belirten Akbaş, şu bilgileri paylaştı: “Ne zaman kaygı yaratan duygulanımlar dinlerseniz bununla alakalı hiçbir şey yapmayın, yalnızca derin soluk alın denir. Bunun iki sebebi var. Derin soluk almaya başlıyorsun ama bu duygulanımlar emin bir soluk ritmine lüzum dinler ve bu ritim olmadan duygulanım olası değildir. Duygunun var olabilmesi için emin bir ritimde veya kesik kesik soluk almak gerekir. Derin soluk alırsan duygunun dışarı vurması olanaksızlaşır. Şuurlu olarak derin soluk alıyorsan, duygu kendini ifade edemez. Varoluşun akışına ters gidilmemeli, onunla birlikte yol alınmalı. Vücudumuz yaşamının ta kendisi; bizlere düşmanca davranamaz. Vücudumuzla kesintisiz bağlantı halinde olmalıyız. Varoluş ile arkadaşlık kurmayı bilmeliyiz. Var olan hiçbir şey insana karşı değil. Tek bilmemiz gereken yaşama sanatıdır. Yaşanmış yaşanabilecek her gidişatta başka hallerde var olacağız. Üstelik herkes aynı şartlarda iken bunu muvaffak olabilmek daha olasıdır”