Koronavirüs psikolojinizi bozmasın

05.12.2022
1.078
Koronavirüs psikolojinizi bozmasın

Dünyayı saran koronavirüs salgını, sadece beden sıhhatini de tehdit ediyor. Psikolog Yrd. Doç. Dr. Sinem Cankardaş, “İnsanlar medyada salgın ile alakalı görüntülere ve bilgilere tekerrür tekerrür maruz kalırlarsa bu yaşadıkları kasvet düzeyini çoğaldırabilir. Bu sebeple resmi bilgilendirmeleri takip etmek,…

Tüm dünyaya dağılan koronavirüs Covit-19, beden sıhhatimizi olduğu sıhhatimizi de tehdit ediyor. 2019 seneyi güz aylarında ilk olarak Çin’in Wuhan Eyaleti’nde görülen virüsün yol açtığı salgın dünyanın gündemine oturmuş vaziyette. Bu sebeple koranavirüs bir hayli insanda fobi ve evhama neden oluyor. Virüsün ülkemizde de görülmesinin ardından çocuk ve erişkinlerde güçlü negatif duyguların ortaya çıkmasına neden oldu. Bu da söz mevzusu virüsün yalnızca fiziksel değil ruhsal problemlere de neden olabileceğini düşündürüyor.Psikolog Yrd. Doç. Dr. Sinem Cankardaş, insanların bilinmezlik ve öngörülemezliğe karşı yoğun tepki verme meylinde olduğunu belirterek, “Bilinmezlik ve öngörülemezlik, ‘hakimiyet noksanlığı’ sezmemize neden oluyor. Tehditlere karşı öbür tüm canlılar gibi kendimizi koruma meylindeyiz ancak tehdit meçhul ve potansiyel olarak geniş kapsamlı olduğunda ise kendimizi gözetemeyeceğimizi düşünmeye başlarız. Bu da kaygımızı çoğaldırarak alışılmadık tavırlar sergilememize neden olabilir” diyor. Bu vaziyeti Cankardaş, “insanların panikle aylardır maske alması, temel olmayan tıbbi malzemeleri satın alıp konutlarında depolamaya başlaması” tutumlarıyla örneklendiriyor.Peki koronavirüsten ruh sıhhatinizi nasıl gözetirsiniz, işte o maddeler:1.Koronavirüsün yol açtığı kaygı ile baş edebilmek için emin kaynaklardan bilgi edinin.2.Evhamınızı afaki yere şiddetlendiren, fobi uyandırıcı haberler veya sosyal medya yayınlarından uzak durun. Bunun yerine milli sağlık hizmetleri web sitelerini inceleyin.3.Virüs ve salgın haberlerine fazla maruz kalmaktan kaçının. Medya tüketiminizi sınırlayın.4.Çocuğunuz kendini dramatik ve kaygılı seziyorsa, bununla nasıl başa çıkabileceğini ve kendini nasıl gözetebileceğini anlatın.5.Elinizi yıkamak, seyahatleri sınırlamak gibi tehlikeyi eksiltebileceğiniz eylem tasarıları yapın.6.Sürü psikolojisinden kaçının. Sağlık otoriteleri tarafından önerilmeyen işe yaramayan eylemleri sırf başkaları da yapıyor diye yapmayın.7.Hijyen, beslenme, uyku gibi şahsi bakımınıza dikkat edin.8.Ruh sıhhatinizin fazla evhamdan etkilendiğini düşünüyorsanız bir ruh sıhhati profesyonelinden destek alın.Çocukları nasıl gözetmeliyiz? Psikolog Sinem Cankardaş’a göre, stresli vaziyetlerde herkes değişik tepkiler gösteriyor. Virüs salgını gibi bir vaziyetin birey üzerindeki duygusal tesiri, şahsın özelliklerine ve tecrübelerine, şahsın veya cemiyetin sosyal, ekonomik şartlarına ve yerel kaynakların mevcudiyetine bağlı olabiliyor. Aynı zelzele, su baskın, terör gibi fobi yaratan öbür vaziyetlerde olduğu gibi… “Şayet insanlar medyada salgın ile alakalı görüntülere ve bilgilere tekerrür tekerrür maruz kalırlarsa bu da yaşadıkları kasvet düzeyini çoğaldırabilir. Bu sebeple bu süreçte ruh sıhhatini gözetmenin tesirli bir yolu da fazla koronavirüsü haberine maruz kalmaktan sakınmak” diyen Cankardaş, özellikle çocukların bu haberlerden uzak yakalanması gerektiğini vurguluyor. Çocukların bu vaziyetle başa çıkabilmeleri için neler yapılması gerektiğini Yrd. Doç. Dr. Cankardaş şöyle anlatıyor: “Bu cins haberleri dinlediğinde çocuğunuz kendini dramatik ya da kaygılı seziyorsa onun bu duygusunu ifade etmesini sağlayın. Yaşadıkları duygularla nasıl başa çıkabileceklerini bilmeleri için kendi stresinizle nasıl başa çıktığınızı onlarla paylaşın. Çocuğunuza kendini gözetmek ve tehlikeyi eksiltmek için yapabileceği şeyleri anlatın.”“Fobi veren haberlerden uzak durun”Kaygı ve evhamların hakimiyet altında yakalanması için sadece çocukların değil erişkinlerin de koronavirüs haber bombardımanından korunması gerekiyor. Cankardaş, “Aynı çocuğunuz gibi siz de koronavirüsle alakalı medya unsurlarına fazla maruz kalmaktan kaçının. Bunun yerine, evhamınızı afaki yere şiddetlendiren, fobi uyandırıcı haberler veya sosyal medya yayınları yerine milli sağlık hizmetleri web sitelerini araştırabilirsiniz” teklifinde bulunuyor. Bugünlerde bireylerin ruh ve beden sıhhatini gözetmek neler yapabileceğini Psikolog Sinem Cankardaş şöyle açıklıyor: “Bedeninize dikkat edin, balanslı beslenin, kumpaslı egzersiz yapın, kumpaslı yatın. Virüs ile alakalı haberleri okumaya, izlemeye ve hikâyeler dinlemeye ara verin. Bunlara tekerrür tekerrür maruz kalmak, üzücü ve psikolojik olarak hırpalayıcı olabilir. Evhamlarınızı ve nasıl sezdiğinizi yakınlarınızla paylaşın, sağlıklı ilişki ve bağlantınızı sürdürün. Umut, duygunuzu sürdürün.”Araştırmalar ne diyor?Koronavirüs’şan insanların tutumlarını nasıl etkilediğini ele alan araştırmalar henüz elimizde yok. Ancak geçmiş yarıyıllarda yaşanan eş virütik salgınların insanların ruh sıhhatini nasıl etkilediği gösteren çalışmalar mevcut. Bu çalışmalar aynı zamanda ruh sıhhatimizi nasıl gözetebileceğimiz mevzusunda da bize yol gösteriyor.Psikolog Yrd. Doç. Dr. Sinem Cankardaş, “2009 senesinde H1N1 virüs salgını sırasında değişik gruplarla değişik ülkelerde yapılmış araştırmalar, hakikatçi ve doğru bilgi seviyesinin gözetici tavırlar sergilemede en ehemmiyetli unsur olduğunu belirtmekte. Bu sebeple Sağlık Bakanlığı gibi resmî müesseselerin yaptığı açıklamaları dinlemek ve korunma yolları hakkında doğru bilgi edinmek, hem kendinizi doğru gözetmenizi hem de hakimiyet yosununuzu çoğaldırmayı sağlayacaktır” diyor.“Bana bir şey olmaz” demeyinSalgınların dağıldığı şu yarıyıllarda “Bana bir şey olmaz” kavrayışının hem fert hem de cemiyet sıhhati için riskli olduğunu söyleyen Cankadaş, sözlerini şöyle sürdürüyor: “2003 seneyi SALLA salgını ile alakalı yapılmış bir araştırma, bireylerin hastalığa ait fobi seviyesinin hem gözetici hem de tehlikeden sakınma tavırlarının görülme sıklığı ile ilişkili olduğunu göstermekte. Burada gözetici tavırlar ile hijyen ile alakalı belli tutumları, tehlikeden sakınma tutumları ile de tokalaşma, öpüşme, yurtdışı seyahat gibi tavırlar hedefleniyor. Ancak insanların bu cins tutumları özümsemesi güç olabiliyor. Bilimsel çalışmalar; insanların hastalığın ciddi olduğunu, kendilerine bulaşabileceğini, öldürücü olduğunu düşündüklerinde ve hastalığa karşı alacakları önlemlerin işe yarayacağına inandıklarında hijyen tutumlarını yerine getirdiklerini gösteriyor. Başka Bir Deyişle optimum seviyede fobi ve evham, harekete geçip kendimizi gözetmemiz için lüzumlu.“Bana bir şey olmaz” kavrayışı hem kamu sıhhati hem de fertsel sağlık için risk talep ediyor. Fazla derecede fobi ise bunalım, sağlık anksiyetesi gibi bir ekip ruhsal meselelere neden olabilir. Bu sebeple resmi bilgilendirmeleri takip etmek, hakikatçi bir tehlike değerlendirmesi yapmak ve hangi tutumları edinerek kendimizi gözetebileceğimizi bilmek bu süreçte hem fiziksel hem ruhsal sıhhatimizi gözetmek için çok ehemmiyetli.” 

BİR YORUM YAZIN
ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.