Kalpte delik (ASD) artık kapalı prosedürle süratli ve inançlı bir formda tedavi edilebiliyor!

Atrial Septal Defekt (ASD) yani “kalpte delik”, çoğunlukla doğuştan gelen bir rahatsızlıktır. Medipol Sıhhat Grubu’ndan Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Ertuğrul Okuyan, çağdaş kapalı formüllerle tedavi imkânlarının hastalar için hayat kurtarıcı olduğunu ve sistemli denetimlerin ehemmiyetini vurguluyor.

HABERE İLİŞKİN GÖRÜNTÜ İÇİN TIKLAYIN İZLE

Atrial Septal Defekt (ASD), halk ortasında “kalpte delik” olarak bilinen, birden fazla vakit doğuştan gelen yapısal bir kalp rahatsızlığıdır. Bu durum erken yaşta tespit edilmediğinde, ilerleyen yaşlarda çarpıntı, nefes darlığı ve çabuk yorulma üzere pek çok şikayete neden olur.

Medipol Acıbadem Bölge Hastanesi’nden Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Ertuğrul Okuyan, “kalpte delik” sıkıntısında çağdaş kapalı formüllerle tedavi imkanının hastalar için büyük bir avantaj sağladığını belirtiyor.

BELİRTİLER HAYATİ EHEMMİYET TAŞIYOR

Prof. Dr. Okuyan, “ASD, kalbin sağ ve sol kulakçıkları ortasında doğuştan oluşan bir deliktir. Bunlar bebeklikte resen kapanamazlar ve yaş ilerledikçe çarpıntı, nefes darlığı ve çabuk yorulma şikayetleriyle ortaya çıkabilir. Delik büyüdükçe kalbin sağ tarafında yüklenme başlar, basınç yükselir ve önemli olgularda kirli kanın sisteme karışmasına bağlı morarma görülebilir” diyerek hastalığın belirtilerine dikkat çekiyor.

MODERN TEKNOLOJİLER SAYESİNDE GÜZELLEŞME SÜRAT KAZANDI

Prof. Okuyan, eskiden açık cerrahi ile yama tekniği uygulanan ASD’lerin, artık çağdaş teknolojiler sayesinde kapalı sistemle tedavi edilebildiğini şu sözlerle açıkladı:

“Kasıktan girilen anjiyografik teknikle, hastaya uygun ASD kapatma aygıtlarıyla süreç yaklaşık 15 dakika sürüyor. Güzel bir anatomik kıymetlendirme, ekokardiyografi ve gerekirse tomografi yahut MR ile destekleyici görüntüleme yolları kullanıyoruz. Böylelikle hastalar daha süratli ve inançlı bir biçimde sıhhatine kavuşuyor.”

DÜZENLİ DENETİM HAYAT KURTARIR

“ASD’ler çoğunlukla erken saptandığı için tedavi bahtı yüksek. Lakin ileri olgularda geri dönüşü olmayan kalp hasarına yol açabilir. Bu nedenle nizamlı denetimler ve uygun tetkikler hayati değer taşıyor” sözleriyle kelamlarını tamamlayan Prof. Dr. Okuyan, düzenli denetimlerin değerini bir defa daha vurguladı.