Hormon takviyesiyle göğüs kanseri arasındaki bağlantı nedir ?

Henüz bütün olarak öğrenilmiyor. Bazı kadınlarda östrojen rehabilitasyonu kanser tehlikesini artırabilir, ancak aralarındaki ilişki mevzusunda paradokslar var. Aşinayı kadarıyla, bedenimiz tarafından üretilen natürel östrojen bizi …

Henüz bütün olarak öğrenilmiyor. Bazı kadınlarda östrojen rehabilitasyonu kanser tehlikesini artırabilir, ancak aralarındaki ilişki mevzusunda paradokslar var. Aşinayı kadarıyla, bedenimiz tarafından üretilen natürel östrojen bizi doğurgan olduğumuz senelerde osteoporoz ve kalp hastalıklarına gözetiyor. Günümüzde yalnızca dört kadından biri menopozda hormon yardımı almayı seçim ediyor. Bunun bir sebebi olmalı. Seminerlerime katılan kadınlar kanser tehlikesini artırma ihtimali olan rastgele bir şey kullanmak istemediklerini dile getirdiler.

Bazı araştırmalar meme urları yaradılışında ve/veya gelişiminde östrojenin ehemmiyetli bir rol oynadığını ortaya koymuştur. Vlanhattan’daki Strang-Comell Kanser Araştırma Laboratuvarı hekimlerinden Dr. Jack Fishman meme kanserinde östrojenin dolaylı, ama* yaygın bir tesiri olduğuna dair ispat olduğunu söylemiştir. Bazı araştırmalar östrojenin meme kanserlerinde süratlendirici tesiri olduğunu göstermiştir. Bunlar östrojene bağlı kanserler olarak adlandırılmaktadır ve menopoz sonrası kadınlarda daha sık görülmektedir. “Bir Kadın Hekimin Menopoz Rehber?’ isimli kitabın yazarlarından Dr. Lois Janaovic’e göre, östrojene bağlı kanser hadiselerinde kadınlara asla östrojen verilmemesi gerekir. Ama bazı hekimler kısa zaman için düşük dozlarda östrojen verilmesini önermektedir.

Ancak östrojene bağlı olmayan kanserlerde özellikle, progesteronla beraber östrojen verilince urun küçüldüğü kollanmıştır. Artık çoğu hekim emin yarıyıllarda progesteronla beraber düşük dozda östrojen alan kadınların meme kanseri tehlikesini artırmadığını düşünmektedir. Meme kanseri ve hormon yardımı mevzusunda Nashville, Tennessee’de Vanderbilt Üniversitesinde yapılan yakın tarihli bir araştırma “Archives of Internal Medicine” mecmuasının Ocak 1991 rakamında yayınlandı. Bu araştırma neticesinde 0.625 mgr veya, daha düşük dozda östrojen kullanan kadınlarda kanser tehlikesinin çoğalmadığı kollandı. Ancak mesele şu ki, hekimler çok daha yüksek dozlarda östrojen nasihat ediyorlar. Bu da, çoğumuz bu araştırmada öngörülen tehlikesiz dozun üstünde östrojen kullanıyoruz, anlamına geliyor.

Değişik rahatsız edici mevzu da, meme kanseriyle, uzun süreli östrojen kullanımı arasında ilişki olduğudur. Altıncı Kısma bakınız.

New England Journal of Medicine mecmuasında yayınlanan bir raporda östrojen yardımı rehabilitasyonuyla meme kanseri arasındaki ilişkinin gözardı edilmemesi gerektiği bildirilmiştir.

Şimdiye dek östrojenin progesteronla beraber kullanıldığında meme kanserine karşı korunma sağladığı düşünülürdü. Ancak, yapılan araştırmalar yalnızca östrojen kullanan kadınlarla iki hormonu beraber kullanan kadınlar arasında eş neticelere tesadüfüldüğünü göstermiştir.

Harvard Tıp Fakültesindeki tahlilciler tarafından yürütülen bu araştırma 1978-1992 seneleri arasında £eş ile dokuz sene arasında hormon yardımı rehabilitasyonu olan 121,700 kadın değerlendirilerek yapılmıştır. Neticede elli ile altmış dört yaş arası kadınlarda meme kanseri tehlikesinin yüzde kırk altı çoğaldığı görülmüştür. Her iki hormon yardımı rehabilitasyonundan birini kullanan altmış ile altmış dört yaş grubunda kanser tehlikeyi yüzde yetmiş bir çoğalmıştır. Tehlikenin yaşla çoğaldığı kollanmıştır.

Beş sene veya daha uzun süreli östrojen kullanan kadınlarda kanserden vefat tehlikeyi değişiklerine oranla yüzde kjrk beş fazladır. Ancak umut verici bir gidişat da yok değil. Hormon yardımı görüp vazgeçen ve iki sene hiç kullanmayan kadınlarla beş seneden daha uzun süreli hormon kullanmış olsalar dahi, hiç hormon kullanmamış olanlar arasında meme kanserine tutulma olasılığı aynıdır.

Bu araştırmanın başında Boston Kadın Hastalıkları Sağlık Kurumu hekimlerinden Dr. Graham Colditz vardı. Dr. Colditz’e göre analiz neticeyi elde edilen en ehemmiyetli netice şudur: Östrojenle beraber alınan progesteronun kanserden korunma sağlamadığı sarihtir. Senelerdir bize hormon kullandıktan ancak yirmi sene sonra kaygılanmamız gerektiği söylenirdi. Ancak bu araştırma beş sene sonra dahi tehlike oluştuğunu ortaya koyuyor.

Ne yazık ki, kolay ve kesin bir derman yok. Bir karara varmak için kendi araştırmanızı yaparken bir yandan da vitamin, egzersiz, az yağlı beslenme, şifalı otlar ve çaylar gibi natürel alternatifleri sınayabilirsiniz.