Bronş Kisti

18.09.2023
248
Bronş Kisti

Bronkojenik kist: Konjenital kistler çoğunlukla bronkojenik kistlerden oluşur. Anterior mediasten veya hilus çevresinde bulunurlar. Sıklıkla radyografi sırasında insidental olarak saptanır. Kistler gençlerde bronşial obstrüksiyona neden …

Bronkojenik kist: Konjenital kistler çoğunlukla bronkojenik kistlerden oluşur. Anterior mediasten veya hilus çevresinde bulunurlar. Sıklıkla radyografi sırasında insidental olarak saptanır. Kistler gençlerde bronşial obstrüksiyona neden olabilir. Adultlarda ise belirtiler kistin enfeksiyonu ile ilişkilidir. Genellikle sol akciğerde ve ilk dekadda saptanır, her iki cinsiyette denktir. Alışılmadık değişik lokalizasyonlarda da olabilir. Periferal ve intrapulmoner bronkojenik kistler de bulunur ve cerrahi olarak enfeksiyon açısından önem taşırlar. Abse ve değişik edinilmiş patolojilerden ayrımı efordur.

Kistler 10 cm çapa erişebilir. Hava yolları ile ilişkisi yoktur. Trakeobronşial ağaca komşu olabilirler. Kist içeriği durudur, enfekte ise püy veya hemoraji olabilir. Respiratuar epitel ile döşelidir, bazen skuamoz metaplazi olabilir. Dunvarında seri kesitler ile kıkırdak gösterilebilinir. Kist duvarında seromüsinoz glandlar ve fibromüsküler bağ doku bulunur.

BRONŞEKTAZİ: BRONŞ GENİŞLEMESİ
TANIM:
Akciğer parenkiminin enflamatuar hastalıklarının erken tanı ve rehabilitasyonu, iyileşen yaşam şartları ve artan bilinç seviyeyi, bronşektazi prevalansının azalmasına takviyeci olmuştur. Verem sonrası sekellerin insidansı da eksilmiştir. Bununla beraber yeterince rehabilitasyon edilmeyen çocukluk çağı ve adolesan dönemi pnömonileri silindirik, sakküler ve kistik bronşektazinin gelişimine yol açabilir. Bu cins yapısal farklılıklar, bakteri kolonizasyonu ve hatta oldukça dirençli patojenlerin yol açtığı kronik infeksiyonu kolaylaştırabilir. Bunlar en yaygın olarak Klebsiella pneumoniae, Proteus mirabilis, Escherichia coli’nin da arasında yer aldığı gram negatif bakteriler, hatta oldukça sık olarak Pseudomonas aeruginosa ve stafilokoklardır. Haemophilus influenzae infeksiyonları sık olarak antibiyotik rehabilitasyonuni gerektirir; bu rehabilitasyon ise dirençli suşların seleksiyonunu takviyeler. Yineleyen pnömoniye ek olarak, yaygın bir biçimde bronşektaziye meyil oluşturan vaziyetler arasında boğmacanın şiddetli şekli, rubella, verem, KOAH, hipogamagiobulinemi, bronşlarda yabancı cisim, aspirasyon, hatta selim urlar yer almaktadır.

Klinik Tablo:
Klinik olarak inatçı pünülan balgam yapımı, kronik pnömoni bulguları, göğüs sızısı, yineleyen pnömoniyle karakterizedir, zaman zaman hemoptizi görülür. İnatçı balgam yapımı, zaman zaman oluşan hemoptizi ve tutulan alan üzerinde masif inspiratuvar ve ekspiratuvar krepitasyonlar karakteristik klinik semptomlardır. Bu infeksiyonlar senelerce klinik olarak suskun kalabilirler, ancak hastalık ilerledikçe uzun süreli pürülan ekspektorasyon ve hemoptizi belirginleşir. En minik solunum yollarında oluşan kalıcı yapısal harabiyete bağlı olarak, patolojik oskültasyon belirtileri, bronşektazideki birbirini izleyen infektif şiddetlenmeler arasından dahi devam etme meyli gösterir. Kronik pürülan infeksiyonun sonucunda yaygın hastalıkla beraber parmaklarda çomaklaşma olabilir. İlişkili kronik kor pulmonale ile beraber sekonder KOAH da büyüyebilir. Bronşektazinin majör komplikasyonları arasında akciğer absesi, ampiyem, sepsis ve beyin absesi yer almaktadır.

Rehabilitasyon:
Balgam örneklerinde rutin mikrobiyolojik analizlerin ve duyarlılık testlerinin yapılması önerilmektedir. Daha önce bulgulan, çoğu defa dirençli olan gram negatif patojenlerin dışında, infeksiyonlara kronik bronşitte olduğu gibi en yaygın olarak Haemophilus influenzae ve Streptococcus pneumoniae neden olmaktadır. Aspergillus cinsleri ender darak izole edilir. Yükselmiş serum IgE seviyeleri veAspergillus’a spesifik yüksek IgE ve IgG seviyeleriyle beraber merkezi bir bronşektazi paterni olduğunda, immünolojik bir yanıt olarak oluşan alerjik bronkopulmoner aspergillozdan kuşkulanılabilir. Farmakolojik rehabilitasyon genellikle yeterli enflamasyon kontrolü sağladığı için, günümüzde bronşektazinin cerrahi rehabilitasyonu nadiren lüzumlu olmaktadır. Hemorajinin tekrarlanmasına yol açabilen sekonder fungus infeksiyonunun ya da şiddetli hemoptizinin variiğında cerrahi rezeksiyon endikasyonu bulunmaktadır. Hemoraji genellikle kanayan damarın embolizasyonuyla ya da endobronşiyal tamponadla rehabilitasyon edilir. Postüral drenaj manevralarına ek olarak beta 2 agonistler, mukolitik ajanlar ve antioksidanlar N-asetilsistein, teofilin ve zaman zaman oksijen kullanılabilir. Bronşektazideki komplikasyon büyümemiş bakteriyel şiddetlenmeler, kronik obstrüktif bronşitte olduğu gibi, yani amoksisilin ya da amoksisilin/klavulanik asit ile rehabilitasyon edilebilir. Değişik gram negatif etkenler izole edilmişse ikinci ya da üçüncü kuşak sefalosporinler ve kinolonlar verilebilir. Kanıtlanmış pseudomonas infeksiyonu, ilk birkaç gün aminoglikozidlerle kombine olarak seftazidim ya da sefoperazon gibi antipsödomonas üçüncü kuşak sefalosporinlerle ya da yalnızca imipenem/silastatinle rehabilitasyon için bir endikasyondur. Başlangıçta parenteral yolla, iki ya da üç gün sonra oral yolla bilgilen siprofloksazin alternatif bir rehabilitasyon şeklidir. Hem kinolonlar hem de daha yeni kuşak sefalosporinler, harabiyet oluşmuş bronşektazik dokuya dahi harikulade penetre olmaktadırlar. Bronşektaziye yönelik antibiyotik rehabilitasyonu en az üç hafta, zaman zaman iki ay ve ender olarak bir sene sürdürülmelidir. Son vaziyette periyodik mikrobiyolojik analizlerin ve duyarlılık testlerinin yapılması önerilmektedir. Balgam analizinde stafilokoklar görüldüğünde, duyarlılık testlerine dayanarak. antistafilokoksik antibiyotiklerle rehabilitasyon endikedir.

BRONŞİOLİT
Tanım:

Bronşiollerin Minik hava yollarının inflamasyonuduriltihaplanmasıdır. Yaşamın ilk iki yılında görülen akut ani gelişen bir alt solunum yolu infeksiyonudur.

Klinik belirtiler: Akut başlangıçlı wheezing hırıltılı solunum la karekterize olup, çoğunlukla öksürük, burun akıntısı, takipnesık nefes alıp verme ve solunum sıkıntısı ile karekterizedir. Genelde üst solunum yoluna ait belirtiler ve ateşten 2-3 gün sonra öksürük, solunum hızında çoğalış görülür. Anoreksiiştahsızlık ve fazla zayıflama, tedirginlik, letarjiuykuya eğilim eşlik edebilir. Hastalığın ilerlemesiyle takipne, taşıkardinabız hızında çoğalma belirgin hale kazanç. Gögüs duvarında çekilmeler, burun kanatlarının solunuma katılması, görülür. Siyanoz tende morarma daha nadirdir, bu dönemde ateş olmayabilir. Dinleme belirtileri saatler içinde degişebilir. Wheezing, beraberinde ralleranormal akciğer sesleri dinlenebilir. Dispneninnefes darlığı çoğalışıyla akciger seslerinde eksilme olur ve ilerleyici bir obstrüksiyon tıkanmagöstergesidir. Dehidratasyon susuz kalma sıklıkla eşlik eder. Otitis mediaorta kulak cerahati , konjunktivit konjonktiva cerahati ve bazen diyareishal eşlik eden semptomlar bulgular olabilir. Akut dönem 3-7 gün içinde sona erer. İyileşmeden sonra ilk iki senede yinelemeler olabilir, gitgide şiddeti eksilir.

Etiyolojietkenler: Respiratory syncytial virus majörana patojendirenfeksiyon nedeni , ikinci sıklıkta parainfluenza viruslar yer alır. Adenovirus, rhinovirus ve nadiren Mycoplasma pneumoniae ve enteroviruslar da etken olabilir.

Epidemiyoloji: Mevsimsel bir özellik gösterir. Olguların çogu kış-bahar aylarında görülür. Parainfluenza virusları ilkbahar ve sonbaharda daha sık hastalık nedenidir. En fazla 2-10 aylık bebeklerde görülür.

Tanı: Hikaye, klinik belirtiler ile konur. Akciger grafisi çogu olgularda tanı ve rehabilitasyon için lüzumlu değildir. Ayırıcı tanı açısından önem kazanabilir. Diyaframda depresyondiyafram kasının çökmesi , kostafrenik diafram ve kaburga arasındaki açıaçıda eksilme, bronkovaskülerbronş damar yapısı görünümde çoğalış olabilir ve klinikle korelasyon göstermez. Virusun kültürü, dolaysız antijen testleri verimli olmakla beraber rutin kullanımı gerekmez.

Ayırıcı Tanı: Astma, gastrik reflümide muhtevasının geriye kaçması , aspirasyon, yabancı cisim, retrofaringeal yutak art abseleri çıban, adenoid vejetasyonburun etleri , kistik fibrozis, konjestif kalp yetmezliği.

Rehabilitasyon: Hastaneye yatırılan çocuklarda oksijenizasyonun sağlanması, destekleyici rehabilitasyon, bronkodilatörbronşgenişletici rehabilitasyonu. Antibiyotiklerin rehabilitasyonda yeri yoktur. Hastaneye yatırılan ciddi ağır seyirli, altta kardiyopulmoner kalpdamar sistemi hastalığı olan olgular ve prematürelerdeerken doğmuş bebeklerde 2-5 gün kadar ribavirinbir antivirüs ilacı aerosol rehabilitasyonu uygulanabilir.

BİR YORUM YAZIN
ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.