Tatlıdaki tatsız risk!

28.11.2022
1.493
Tatlıdaki tatsız risk!

Nişasta bazlı şeker alarmı!.. Üç riskli beyaz olarak öğrenilen ‘un, şeker ve tuz’un insan sıhhatine tesiri tartışılırken, daha az maliyetle elde edilen ve gazozdan çikolataya pek …

Nişasta bazlı şeker alarmı!..

Üç riskli beyaz olarak öğrenilen ‘un, şeker ve tuz’un insan sıhhatine tesiri tartışılırken, daha az maliyetle elde edilen ve gazozdan çikolataya pek çok üründe kullanılan nişasta bazlı şeker NBŞ, bazı AB ülkelerinde yasaklandı. Türkiye, dünyanın en büyük 4. şeker pancarı üreticisiyken, ton başına 250-300 dolar daha ucuz olan “mısır şurubu” üretmek için yalnızca 2010’da 500 bin ton mısır ithal etti. Ancak içeriğinde fruktoz olan mısır şurubu ile yapılan besinler, hekimlere göre kronik hastalıkları salgına dönüştürüyor.

FRANSA, HOLLANDA VE İNGİLTERE YASAKLADI!
Fransa, Hollanda ve İngiltere, bu sebeplerle Nişasta Bazlı Şeker NBŞ olarak da adlandırılan mısır şurubu imalini yasakladı. En büyük üretici Amerika Birleşik Devletleri, imal kotasını düşürdü. Türkiye’de ise Danıştay’ın netleşmiş kararına karşın Bakanlar Heyeti kotayı düşürmemekte ısrar ediyor. NBŞ artık kotalı, kotasız ve merdiven altı olarak; içkili, gazlı, kolalı meşrubatlarda, baklava, bisküvi ve her türlü unlu mamul sanayiinde kullanılıyor. Üstelik sadece tat verici olarak değil fermantasyon, raf ömrünü uzatma, nem emeliyle de… İnsan sıhhatine tesiri sebebiyle tartışılan mısır şurubunu, sağlık ve ticari güzergahıyla inceledik.

NİŞASTA BAZLI ŞEKER ALARMI!
Tokluk hissi vermeyen ve kanserden kalp hastalıklarına ve karaciğer yetmezliğine kadar bir hayli kronik hastalığa yol açtığı ileri sürülen nişasta bazlı şeker NBŞ, Fransa, Hollanda ve İngiltere’de yasaklandı. Bağımsız bilim adamlarının, “Mısırdan elde edilen NBŞ’de yüksek oranda fruktoz meyve şekeri var. Fruktoz, tokluk hissi uyandırmaz aksine yedikçe yedirir. Kronik hastalıklar salgına dönüşmeden ihtiyat alınmalı” dediği NBŞ için Türkiye bir cennet durumunda. Türkiye’de duruşmalar, firmalara ‘kotayı düşür’ dese de Bakanlar Heyeti yetkisini, kotayı artırma güzergahında kullanıyor. NBŞ artık kotalı, kotasız vemerdiven altı olarak tümgıdamaddelerinde kullanılıyor. En büyük üretici konumundaki Amerika Birleşik Devletleri’nin Yiyecek ve İlaç Yöneti FDA, Nisan 2008’de “içeriğinde yüksek fruktoz olan NBŞ yapay tatlandırıcıdır” açıklaması yaptı.

HER ŞEY TON BAŞINA 250-300 DOLAR İÇİN
Amerika Birleşik Devletleri’de bilim adamları, obezite ve obeziteye bağlı hastalıkların çoğalışını NBŞ’ye bağlayınca, yüzde 10 olan Amerika Birleşik Devletleri imal kotası, yüzde 2’lere düşürüldü. Bu büyümeler yaşanırken Türkiye, yüzde 10 olan NBŞ imal kotasını yüzde 15’e çıkardı. Bunun türkiye elektrik kurumu sebebi ise nişasta bazlı şekerin, pancardan elde edilen şekere oranla ton başına 250-300 dolar daha ucuz olmasıydı. Şeker pancarında dünyanın 4’namcı büyük üreticisi olan Türkiye, yeterli orandamısır üretiliyor olmasına karşın dışarıdan ithal ettiğimısırla NBŞ üretiyor. Türkiye’de gıdamaddelerinde kullanımoranı ise bazı bilgilere göre yüzde 30 ancak yüzde 50- 80’lere vardığı iddia ediliyor.

İMALDE 25 AVRUPA ÜLKESİNİN TOPLAMIYLA YARIŞIYORUZ
Avrupa’da şahıs başına NBŞ tüketiminin 1-1.5 kilo, Türkiye’de ise 6 kilo ortamında olduğunu söyleyen Şeker-İş Sendikası Genel Başkanı İsa Gök, NBŞ imaliyle ticari açıdan Türkiye’nin kâr etmediğini, buna karşın millet sıhhatinin bozulmasına göz yumulduğunu şu bilgilerle açıklıyor: “Fransa, İngiltere, Hollanda, Almanya gibi ülkelerde de pancardan şeker elde ediliyor. Ama bu ülkelerden Fransa, Hollanda ve İngiltere NBŞ bazlı şeker imalini yasakladı. 25 Avrupa ülkesi 1milyon 200 bin ton NBŞ üretirken Türkiye türkiye elektrik kurumu başına 500 bin ton üretiyor. Türkiye 2008 senesinde 1milyon 151 bin 490 tonmısır ithal etmiş, 2009 senesinde 485 bin 130, 2010 Eylül ayı haysiyetiyle 425 bin 646 ton mısır ithalatı yapmışız. Bir tarafta GDO’lu mısır harcayıp ulusun sıhhatini bozuyoruz öteki taraftan Türkiye’deki çiftçiyi değil başka ülkeleri desteklemiş oluyoruz.

PROF. YALÇIN: DEVLET TAKİP ETMELİ
Tıbbi Onkoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Şuayip Yalçın: “Bu mevzu üzerinden dolaysız yapılmış bir çalışma yok ancak ilişki kiloluluk üzerinden kuruluyor. Bu iddiaların muayenehane esasını çoğu zaman göremiyoruz ancak kullanımı hudutlandırılmış bir ürün olması sebebiyle Devletin müesseseleri bunu takip etmeli.”

OBAMA’NIN EŞİ HALKINI UYARMIŞTI
Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Barack Obama’nın eşi Michelle Obama’nın, ‘İçerisinde mısır şurubu ihtiva eden ürünleri harcamayacağı ve çocuklarına vermeyeceği’ istikametindeki açıklamasını anımsatan Gök, “Türkiye’de NBŞ lobisi çok iyi çalışıyor. Amerika Birleşik Devletleri’nin NBŞ maliyetleri bizden yüzde 40 daha ucuz. Neden AB’ye satmıyorlar veya niçin bizden almıyorlar? Fruktoz, şeker muadili olduğu için ve de insan sıhhati üzerindeki tesiri sebebiyle karşı çıkıyorum. Sendika olarak kotanın düşürülmesi için her sene dava açıyoruz, duruşma bizi haklı buluyor ama Bakanlar Heyeti kararı uygulamıyor” dedi. “Avrupa ve Amerika Birleşik Devletleri, NBŞ bazlı şeker harcanmaması için ulusu bilinçlendiriyor” diyen Gök, Türkiye’de NBŞ ile üretilen yiyecek maddeleri üzerindeki yaftalarda ihtar bulunmuyor. Hangi besinde ne kadar NBŞ kullanıldığı belirtilmiyor. ‘Sigara sıhhate hasarlıdır’ gibi yafta bulunmalı. Yafta üzerinde bir insanın günde en fazla harcayacağı ölçünün belirtilip ihtarın da bulunması gerekiyor. Önlem alınmayınca ‘Çocuklarınızı NBŞ’den uzak tutun’ kampanyası başlattık” diye konuştu.

DAHA UCUZ KOLA, DAHA ÇOK NBŞ
Üç büyük kola üreticisi C***-C***, P****-C*** ve C*** T****, meşrubatlarını tatlandırmak için pancar şekeri yerine, ton başına 250-300 dolar daha ucuz olan “mısır şurubu” kullanmayı seçim ediyor. NBŞ üreten 5 işletme arasında yer alan Ülker, piyasanın en büyük firmayı olan C******’a ortak ve neredeyse tekel konumunda. Ülker aynı zamanda NBŞ’yi en çok kullanan yiyecek üreticisi olduğu için de bu imalden en çok kâr eden işletme konumunda. Üstelik Ü**** daha evvel Bakanlar Heyeti’nun imal kotasını aşmayı da muvaffak olmuştu.

PROF. DEMİRKOL: KALP HASTASI YAPIYOR
Fruktozun kiloluluğa, kiloluluğun da başta kalp damar hastalığından kaynaklı inmeye ve bir hayli kronik hastalığa yol açtığını söyleyen Genel Cerrahi uzmanı Prof. Dr. Kenan Demirkol, “AB ülkelerinde bu ürünlerin tüketimi ve yiyecek ürünlerinde kullanımı azaltılırken Türkiye’de gidişat korkunç. Teftiş yok. Piyasada kayıt dışı fruktoz var. Türkiye’deki 5 ayrı üretici işletme, piyasadaki kayıt dışı fruktoz olduğunu kabul ediyor ancak bu bilgiyi de kotayı yükseltmek emeliyle kullanmak istiyorlar. Yaftaların üzerinde ne kadar fruktoz kullanıldığı belirtilmiyor.

ÜRETİP GIDAYA DÖNÜŞTÜREN Türkiye Elektrik Kurumu FİRMA
C****** firmayı, mısırı işleyip elde ettiği nişasta sütünü 2004 senesinin temmuz ayından itibaren Ü**** ile beraber ortak olduğu PNS’ye Pendik Nişasta Sanayi satıyordu. Ülker, PNS’den aldığı bu ara maddeyi Akyazı’daki C*** T**** kuruluşunda kurduğu ilave kuruluşta, nişasta bazlı şekere dönüştürüyor ve imalde kullanıyordu. Ülker böylece Bakanlar Heyeti’nun NBŞ için tanımladığı kotayı aşan türkiye elektrik kurumu işletme olmuştu. Coca-Cola ve Pepsi-Cola, Ülker’i emsal gösterip aynı kuruluşu kurmak istedi ancak Sanayi ve Ticaret Bakanlığı, arzı yerinde bulmadı. 4 Nisan 2001 tarihinde yürürlüğe giren Şeker Yasayı, ürettiği mısır şurubunu aynı kuruluşta kullanan firmaları kota dışını yakalıyordu; ancak Sanayi Bakanlığı, bundan haberdar değildi. Şikâyet üzerine Şeker Heyeti, imal yapan Cargill ve Amylum firmasına bir yazı gönderdi ve Şubat 2005’deri itibaren aylık imal ve satış bilgilerini istedi. Heyet, Cola Turka yapımında kullandığı nişasta bazlı şekerin `kendi yapımı olmasa da` kota aşırısı ürün olduğu mazeretiyle Ülker’e 32 milyon TL ceza kesti. Bu tarihten sonra Cargill, Ülker’e PNS üzerinden nişasta sütü satışını durdurdu. 2005 senesinde Ülker, nişasta NBŞ yapımının durduğunu, cezaya itiraz etmek için duruşmaya müracaat ettiklerini açıkladı. Ülker grubu, duruşma neticeyi mevzusundaki suallerimizi cevapsız vazgeçti.

SAĞLIK BAKANI AKDAĞ AÇIKLADI: HER 3 ŞAHISTAN BİRİ KİLOLU!
Gofretten bisküviye, içecekten unlu yiyecek mamüllerine varana kadar harcadığımız bir çoK yiyecek malzemesinin içinde yer alan Nişasta Bazlı Şeker NŞB maddesi Türkiye’yi obezitede Amerika Birleşik Devletleri ve Meksika’ya yanaştırdı.

Sağlık Bakanı Recep Akdağ, kendisinin de sıradandan kilolu olduğunu, kendisi için ihtiyat almaya başladığını söyledi. Akdağ, Sağlık Bakanlığı’nın başlattığı kilolulukla çaba eylem tasarısının da ayrıntılarını anlattı.

Bakan Akdağ, “İnsanımızın 3′te biri basmakalıp kilolu, 3′te biri obez, 3′te biri de kilolu ki ben de bu gruba dahilim” dedi, kendi ismine ihtiyat almaya başladığını anlattı.

Akdağ, “Sofradan bütün doymadan kalkmayı bilmemiz gerekli. Acıkmadan sofraya oturulmamalı. Ama Sağlık Bakanlığı’nın yapabilecekleri hudutlu, fertlerin yaşam şekillerini değiştirmeleri gerek” biçiminde konuştu.

Hastalıklar salgına dönüşüyor
Pancar şekerinin yerini almaya çalışan mısır şurubu başka bir deyişle NBŞ’nin nişasta bazlı şeker insan sıhhatini tehdit ettiğini söyleyen hekimler, “kronik hastalıklar ve kanser salgına dönüşür” diyerek uyarıyor

Bilimsel bilgilere göre çay şekeri olarak öğrenilen sakkaroz 74 birim, mısır şurubu olarak öğrenilen fruktoz ise 173 birim tatlılığa sahip. Son araştırmalar, ‘şekerli yiyeceklere olan bağımlılığın, uyuşturucu veya uyarıcılara oranla daha fazla olduğu’ müzakerelerini gündeme getirdi. Bu da ‘Şeker uyuşturucu gibi yasaklansın mı’ münakaşasını doğurdu. Basmakalıp şekere oranla daha tatlı olan fruktozun, öğrenilen ve kavgasız kabul edilen en ehemmiyetli tesiri, beyinde tokluk hissini uyarmıyor olması. Tıp otoriteleri, fruktozlu yiyecek ürünlerinin şişmanlatıcı tesiri üzerinde hemfikir. Bağımsız bilim adamları, fruktozun obeziteye ve metabolik belirtiye yol açtığını ileri sürüyor.

YİYECEK GÜVENLİĞİ DERNEĞİ: ELİMİZDE BİLGİ YOK
Özellikle kanser uzmanları ve cerrahlar, karşılaştıkları olaylar karşısında, “Glikoz, bedenin tüm hücrelerinde kullanılırken fruktoz yalnızca karaciğer için lüzumludur ve bu ölçü 15 gram kadardır. Aşırısı, ürik asit seviyesini yükseltir, obezliğe, karaciğerde yağlanmaya ve devamında pankreas kanseri, kalp hastalıklarına, diş çürümesi, bunalım, böbrek, gut, tansiyon, migren, varis gibi hastalıklara yol açıyor. Mısır şurubunun yiyecek maddelerinde yoğun kullanımının önüne geçilmeli” diyerek tepkilerini dile getiriyor.

75 kadar yiyecek işletmesinin azası olduğu Yiyecek Güvenliği Derneği Başkanı Samim Saner, “Biz, beynelmilel sağlık otoritelerinin bilgisini baz alırız. Bugüne dek NBŞ’nin hasarlı olduğuna dair bir bilgi elimize erişmedi” dedi. Şekerin insan sıhhati üzerine tesiri üzerindeki sualimizi ise, “Şişmanlatıcı tesiri öğreniliyor. Kiloluluğa bağlı sağlık meselelerine de yol açıyor olabilir ancak bu bizim değil yiyecekçilerin cevaplayacağı bir sual. 20’si öğretim azalarından oluşan danışma heyetimiz var, onların da NBŞ’nin yiyecek güvenliği açısından mahzurlu olduğunu belirten bir beyanı olmadı” şeklini cevapladı.

İNSAN YAPISIYLA GEÇİMLİ DEĞİL
Nişasta bazlı fruktozun insan sıhhatine tesirini, süratle artan kanser ve özellikle pankreas kanseriyle ilişkilendiren İstanbul Tıp Fakültesi Onkoloji Enstitüsü’nden Dr. Yavuz Dizdar, “Son senelerde yapılan araştırmalar, nişasta bazlı şekerin insan metabolizmasıyla geçimli olmadığını ortaya koydu. Ülkemizdeki yüzde 15’lik NBŞ kotası en az yüzde 1 seviyesine indirilmeli. Mısırdan elde edilen NBŞ, genzinizde yanma tadı vazgeçer ve mide ekşimesine neden olur. Sıvıdır ve soğukta şekerlenmeye neden olmaz. Mısır şurubu elde edilen mısırın da GDO’lu mısır olma ihtimali yüksektir” diyor.

NEDEN MISIR ŞURUBU?
Mısırdan yüksek fruktoz içerikli mısır şurubu imaline 1970’lerde başlandı. 1980’lerde senede 3 milyon ton olan imal, günümüzde 20-30 milyon tonun üzerine çıktı Nişasta glikoz moleküllerinden oluşan birleşik bir şeker. Mısır şurubu, mısır nişastasının kimyevi operasyondan geçirilmesiyle elde ediliyor. Nişasta dağılınarak glikoza, ardından glikoz fruktoza dönüştürülüyor. Bazı ürün kutularında mısır şurubuna “nişasta bazlı akışkan şeker” ismi veriliyor; kısaca “NBSŞ” dendiği de oluyor. Amerika Birleşik Devletleri’de HFCS olarak adlandırılıyor.
Mısır şurubu, şeker pancarından elde edilen şekerden daha tatlı ama daha ucuz ve taşınması daha kolay. Bu da yiyecek üreticileri için daha düşük maliyet ve daha yüksek kâr anlamına geliyor. Mısır şurubunun içinde yüzde 90’lara varan fruktoz meyve şekeri bulunur. Şeker pancarından elde edilen sakkaroz çay şekeri yarı yarıya fruktoz ve glikoz kapsar. Sakkaroz: 100 birim, glikoz 74 birim, fruktoz 173 birim tatlılığa sahiptir.

KARIN İÇİ YAĞLANMAYA DİKKAT EDİLMELİ
DİZDAR, NBŞ ile alakalı bilimsel araştırmaları da şöyle anlattı: “Mısır şurubunda elde edilen yüksek fruktoz içerikli şeker, iç uzuvlarda ve karın içinde yağlanmanın en ehemmiyetli sebeplerinden birisidir. Yağlanma neticeyi oluşan metabolik belirtiyle; siroz, karaciğer kanseri, karaciğer rezeksiyonu karaciğerin bir kısmının operasyonla alınması ve transplantasyonu gereken hasta rakamı da çoğalmaktadır. ‘Steatozis’ olarak adlandırılan yağlanma, özellikle son 10 sene içerisinde çoğalış göstermiştir. İçki olmayan insanlarda da karaciğer yağlanması sık görülür oldu. Bu yağlanmayla diyabet ve kanser büyümesi ihtimali çoğalmakta. Taşsız safra kesesi irini, akut pankreatit tablolarındaki çoğalış suratlarca cerrahi ve dahili rehabilitasyon teşebbüsü ile sonuçlanıyor.”

GIDALARI TATLANDIRIYOR RAF ÖMRÜNÜ UZATIYOR
Fruktoz şurubu, sadece tatlandırıcı değil nemi sürükleme özelliği yanında yiyecek etkinliğini düşürmekte ve besinlerin raf ömrünü uzatmaktadır. İçkili, gazlı, kolalı meşrubatlarda, tat verici olarak meyve suyu sanayiinde, tadı artırma ve fermante edilebilirlik için de çikolata şekerleme, tatlılar, bisküvi, unlu mamuller sanayiinde kullanılır. Raf ömrünü uzatma, nem emeliyle de kullanılan NBŞ, süt ürünleri, ketçap, mayonez, hazır çorba gibi işlenmiş besinlerde ve meyve sebze ürünlerinin salamurasında da kullanılıyor.

Obezite ve bunalıma yol açıyor
CERRAHPAŞA Tıp Fakültesi Metabolizma ve Beslenme Bilim Dalı Başkan Prof. Dr. Mehmet Aydın da, bilimsel çalışmaları şöyle anlattı: “Fazla fruktoz harcayan deney hayvanları üzerinde çalışmalar yapıldı. Fruktozun, diyabet, koroner kalp hastalığı, karaciğer yağlanması ve hipertansiyona yol açtığı görüldü. Son 30-40 yıldır çay şekeri yerine mısır şurubunun kullanılması, kiloluluğun ve kilolulukla alakalı hastalıkların bir salgın haline dönüşmesini kolaylaştırdı. Ayrıca obezite, hipertansiyon, diyabet, karaciğer yağlanması, bunalım ve böbrek noksanlığı olan hastalar üzerinde yapılan tahlilde, kanlarındaki ürik asit oranınının yüksek olduğu tanımlanmış. Deney hayvanlarına fruktoza eşdeğer ölçüde glikoz ya da laktoz süt şekeri = Glukoz + galaktoz verildiğinde ise bu hastalıklar görülmüyor.

GAZLI MEŞRUBATLAR UYUŞTURUCU GİBİ
Gazlı meşrubatların en görünür hasarı kiloluluk. Zira çok ölçüde süratli emilen şeker kapsıyorlar. Bu sebeple öteki uyuşturucular gibi bağımlılık yapıyor ve haz duygusuyla beraber bedene hasar veriyor. Son senelerde basmakalıp şeker yerine çok daha ucuz olan mısır şurubu fruktoz kullanılıyor ki kiloluluk salgınının en ehemmiyetli faktörü bu tip şekerler. Mısır şurubu kiloluluk, hipertansiyon, şeker hastalığı, gut, karaciğer sirozu ve bunalım gibi hastalıkların ana sebebi.”

Şekersiz kola reklamı yasak ama karara uyan yok
Türkiye Şeker-İş Sendikası, Nisan 2008’de; Coca-Cola ve Pepsi işletmeleri tarafından piyasaya sürülen ve ‘zero sıfır şeker’ ile ‘şekersiz maksimum tat’ sloganlarıyla tanıtılan “Coca Cola Zero” ve “Pepsi Max” adlı ürün reklamlarının durdurulması için Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Reklam Heyeti Başkanlığı’na şikâyet müracaatında bulundu. 12 Ağustos 2008’de karara varan Reklam Heyeti, “söz mevzusu ürünlerde hiç şeker bulunmadığı izleniminin yaratıldığına ve reklamların harcayıcıları yanıltıcı ve kandırıcı kalitede olduğuna” karar verdi. Heyet, reklamları veren Coca-Cola ve Pepsi-Cola firmalarını 60 bin TL yönetimsel para cezası ile cezalandırdı ve reklamların durdurulmasına hükmetti. 31 Aralık 2008’de de sendika, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Koruma ve Hakimiyet Genel Müdürlüğü’ne yazılı müracaat yapılarak, kararın uygulanmasını istedi. Ancak Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, süresi içinde 3 Mart 2009’a kadar rastgele bir yanıt vermediği gibi kararı uygulamadı. Sendika, Ankara Nöbetçi Yönet Duruşması’ne müracaat eterek, Bakanlığın bu kararının yürütmesinin durdurulması ve iptalini istedi.

Kanser hücrelerini büyümesini süratlendiriyor
Bugüne kadar yapılan pek çok araştırma, natürelin dışına taşmış şeker metabolizmasının pankreas kanserine neden olduğunu gösterdi. Amerika Birleşik Devletleri’de 88 bin 802 kadının katılımıyla hakikatleştirilen ‘Nurses Health Study’ isimli araştırmada, 18 senelik takip vaktinde 180 şahısta pankreas kanseri saptandı. Bu çalışmaya göre çay şekeri sükroz pankreas kanseriyle ilişkili bulunmadı. Buna karşılık özellikle beden kitle indeksi yüksek olan ve çoğalmış ensülin mukavemeti bulunan fertlerde, yüksek glisemik yük ve fruktozdan mısır şurubu şekeri zengin perhiz, pankreas kanseri ihtimalini istatistiksel anlamlı bir şekilde artırdığı görüldü. Multiethnic Cohort isimli çalışmada ise perhizdeki glisemik yük bir besinin bir porsiyondaki asıl karbonhidrat ölçüyü, ilave edilen şekerler ve karbohidratların pankreas kanseri oluşturma tehlikeyi incelendi.
8 sene izlenen 162 bin kobaydan 434’şanda pankreas kanseri ortaya çıktı. Tahlil neticesinde nişasta bazlı şekerde bol ölçüde bulunan fruktozun pankreas kanseri ile istatistiksel anlamlı ilişkili olduğu gösterildi.

Amerika Birleşik Devletleri KOTA KOYDU
Los Angeles Üniversitesi analistleri geçtiğimiz ağustos ayında yayınladıkları çalışmalarında, fruktozun pankreas kanseri hücrelerinin artmasını süratlendirdiğini ortaya koymuştu. Pankreas hücre soylarında yapılan bu araştırmaya göre, fruktoz kanser hücreleri tarafından enerji kaynağı olarak kullanılabilmektedir. Araştırma Amerika Birleşik Devletleri’de Ağustos 2010’da ciddi münazaralara neden oldu. Amerika Birleşik Devletleri, nişasta bazlı şeker için kendi ülkesinde yüzde 2 kota koydu.

Kaynak: http://www.haberturk.com/saglik/haber/596475-tatlidaki-tatsiz-risk

BİR YORUM YAZIN
ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.