Medeniyetler ittifakı palavra
Başbakan, beynelmillel her yapılanmada illa Türkiye bulunsun istiyor. Bereketi olduğuna inanıyor. Başbakan bazı projelere kendini çok inandırıyor. Hele hele bu beynelmilel bir proje ya da organizasyon …
Başbakan, beynelmillel her yapılanmada illa Türkiye bulunsun istiyor. Bereketi olduğuna inanıyor.
Başbakan bazı projelere kendini çok inandırıyor.
Hele hele bu beynelmilel bir proje ya da organizasyon olmasın. Başbakan, beynelmillel her yapılanmada illa türkiye bulunsun istiyor. Bereketi olduğuna inanıyor. Her beynelmilel teşebbüsün ise anlamlı, yararlı ve ülkeye bereketli olacağı gibi bir gereklilik yok. Bence buna en iyi misal hatta azıcık daha iddialı söyleyeyim, son senelerin en skandal teşebbüsü Uygarlıklar İttifakı Projesi.
Bu işe başbakan nereden girdi, fikir kimden çıktı hiç öğrenmiyorum. Ama, işin içinde İspanya Başbakanı ve BM’nin “lame duck” başkanı var diye anlam yükleyecek kadar saf değilim. İstanbul’daki ilk buluşma için fikrim neyse, New York’taki ikinci buluşma için de fikrim o.
Gelelim sebeplerime;
Düşünün dünyada uygarlıklar arası bir çatışma yaşanmasın diye bir yaradılış kuruyorsunuz ve bundan Papa’nın haberi dahi yok. 1 milyardan fazla Katolik’in ruhani lideri bu yaradılışı Ankara’ya geldiğinde başbakanla görüşmesini biliyor. Erdoğan’ın anlatımına göre çok pozitif karşılıyor hatta buluşma zabıtlarını dahi istiyor. Belirli ki zabıtlar ya hala gitmemiş ya da umursanmamış.
Neden?
Alın size bugüne yansıyan bir haber:” Katolik kilisesi, İspanya’nın güneyindeki Endülüs bölgesinde bulunan Cordoba Katedrali ve Camisinin Müslümanların da imanına açılması isteğini yalanladı.”
Cordaba Katedrali denilen yer 785 senesinde Endülüs Emevileri’nin inşa ettiği Avrupa’nın en büyük camii.1523 senesinde katedrale dönüştürülmüş. Bizim Ayasofya’nın rövanşı gibi. Ayasofya’nın bugünkü müze konumu ise İspanyollarla ve Katoliklerle aramızdaki “müsamaha” farkının delili.
Devam edelim…
İspanya’daki İslam Konseyi Başkanı, Sultanahmet’te kıyama duran Papa’ya mektup yolluyor,”Biz de burada iman edelim. Ne olsa aslı camii”diye. Cevap Cordoba başpsikoposundan geliyor:””Bu arzın değişik dinler arasında barışçıl olarak beraber yaşamaya ve dinler arası diyaloğa hiçbir katkısı olmaz. Bütün tersine yalnızca karmaşıklık yaratır”.
Müslümanların refüze edildiği yer İspanya.
Başbakan Erdoğan ile Uygarlıklar İttifakının eşbaşkanı olan Zapetero’nun ülkesi.
Müslümanları yalanlayan ise Katolikler. Başka Bir Deyişle Sultanahmet’te kıyama duran ve Erdoğan’a “çok iyi proje”diyen Papa’nın ruhani lideri olduğu Hristiyanlar.Şimdi,Tayyip Erdoğan, Zapetero’ya telefon açıp “Hem ittifak yapıyoruz, hem sen bu izni vermiyorsun. Bu nasıl iş?” diye hesap da soramaz..
Zira, İspanya laik değil. Zapetero’da, o katedrale ancak ya iman için ya da turist olarak girebilir. Başpsikopos Asenjo, Zapetero’yu aldırışsız dahi. Oysa, laik bir ülke olsa siyaseten bunun hesabı Zapetero’ya sorulabilir, belki hesap sormaya gerek dahi kalmadan müslümanlar iman yerlerine kavuşabilirdi.
Ama laik değiller. O surattan yetki de tesir de kardinalin iki dudağı arasında.
Sual şu: Değişik dinlere bir politikacı mı daha müsamahayla yanaşır yoksa, bir dinin temsilcisi mi?
İşte laiklik öyle bir şeydir ki, İspanya’daki müslümanın dahi hakkını korur.
İşte o surattan Papa laisizm’i karalamaya kalkar.
İşte o surattan da saf müslümanlar “Papa dahi laiklikten davacı”der.
Atatürk zati seneler evvel hadiseyi çözmüş, yolu göstermiş.
Neden hala proje peşindesiniz ki? Türkiye’yi misal gösterin yeter.
Kaynak: http://www.haberturk.com/haber.asp?id=10640&cat=220&dt=2006/12/28