Lejyoner hastalığı nedir ?
Lejyoner hastalığı Legionella pneumophila olarak adlandırılan bakterinin neden olduğu bir akciğer infeksiyonudur. Millet arasında ‘’zatürre’’ olarak bilinen bu hastalığa neden olan bakteri ilk olarak 1976 …
Lejyoner hastalığı Legionella pneumophila olarak adlandırılan bakterinin neden olduğu bir akciğer infeksiyonudur. Millet arasında ‘’zatürre’’ olarak bilinen bu hastalığa neden olan bakteri ilk olarak 1976 senesinde Philadelphia’da bir otelde Amerikan Lejyonerlerinin buluşmasına katılanlarda ortaya çıkan bir salgın neticeyi keşfedilmiştir. Bu sebeple enfeksiyon, salgından etkilenenlerin hatırasına Lejyoner hastalığı olarak ve keşfedilen yeni bakteri de Legionella pneumophila olarak adlandırılmıştır.
Memorial Sağlık Kurumu Göğüs Hastalıkları Bvefatı hekimlerinden Uzm. Dr. Ayfer Utkusavaş Lejyoner hastalığının belirtileri, rehabilitasyon usulleri hangi koşullarda ortaya çıkabileceği ile alakalı balaka verdi.
Bu bakterinin enfeksiyon yapma potansiyeli oldukca cılızdır. Bakteriye maruz kalan bireylerin sadece %1-5’inde hastalık ortaya çıkabilir. Bireyde hastalığın ortaya çıkabilmesi için bir yatkınlık olması gerekir. Olağan bağışıklık sistemine sahip sıhhatli bireylerde, etmen alınsa bile çoğu defa hastalık büyümez. Hastalığın ortaya çıkması için bireyin bazı tehlike etkenlerini taşıyor olması gerekir.
En ehemmiyetli tehlike etkenleri, şahsın solunum yolu mukavemetini veya genel beden mukavemetini zayıflatan tesirlerdir. Bunlar : 50 yaşın üzerinde olmak, sigara tiryakiliği, içki bağımlılığı, bağışıklık sisteminin muhtelif sebeplerle baskılanmış olması uzuv nakli, uzun süreli kortizon rehabilitasyonu, kanser rehabilitasyonu, şahsın kronik bir akciğer hastalığının olmasıdır. Sudaki bakterinin akciğerlere ulaşabilmesi için iki temel mekanizma ileri sürülmektedir.
Biltihapçısına göre; bakteri evvel üst solunum sistemine yerleşmekte ve buradan akciğere aspirasyon yoluyla erişmektedir. “Aspirasyon” ağızdaki materyalin alt solunum yoluna istenmeden kaçması ve noksan öksürme refleksi sebebiyle geriye çıkarılamaması olarak tarif edilebilir.
İkinci kurama göre ise; suyun ufak su damlacıkları aerosol haline gelmesi ve havada asılı kalması neticesinde bakteriyi kapsayan bu damlacıklar soluk alma ile akciğere erişmektedir. Lejyoner hastalığının belirtileri bakterinin alınmasından sonraki 2-10 gün arasında ortaya çıkar. Hastada birkaç gün zaman ile halsizlik ve bitkinlik yakınması olur. Hastaların çoğunda ateş yükselir >38.50C. Giderek alt solunum yolu enfeksiyonu belirtileri büyür. Öksürük, göğüs ağrısı ve soluk darlığı ortaya çıkar.
Hastalar çoğu defa balgam çıkaramaz. Bulantı, kusma, karında rahatsızlık hissi ve ishal görülebilir. Değişik yaygın belirtiler başağrısı ve adalelerde ağrı olup; bazı olgularda sıkıntılılık, düşüncelilik, kasvet, bilinç bulanıklığı ve komaya kadar ilerleyebilen asap sistemi bulguları gözlenebilir.
Hastanın şikayetleri, hekimin tetkik bulguları veya akciğer filmi hastalığın değişik akciğer enfeksiyonlarından bölmesi için yeterli değildir. Bu sebeple teşhiste biltihapçı şart hastalığın akla getirilmesidir. Hastalık için ciddi muayenehane kuşku varsa balgam, serum ve idrar misalleri alınarak tahlile sevk edilmeli ve hemen empirik âmâlamasına antibiyotik rehabilitasyonunun başlanarak neticeye göre davranış alınması gerekmektedir. Rehabilitasyon süresi 14-21 gündür. Penisilin ve penisilin türevi antibiyotikler rehabilitasyonda tesirsizdir. Bu sebeple şüpheli gidişatlarda hastanın kesinlikle hekim tarafından izlenmesi ve uygun antibiyotik rehabilitasyonunun başlanması gerekir. Hasta akciğer infeksiyonunun başlangıcında uygun antibiyotikle rehabilitasyon edilirse ve özellikle hastada bağışıklık sistemini baskılayan bir hastalık yoksa netice gülümseyicidir.
Bağışıklık sistemi baskılanmış olan hastalarda, uzuv nakli müşterilerinde, uygun antibiyotik rehabilitasyonunun yapılmadığı gidişatlarda; sağlık kurumunda kalma süresi uzayabilir, karmaşıklıklar görülebilir ve hastalık vefatla sonuçlanabilir.
Lejyoner hastalığına neden olan bakteri natürel etrafta yaygın olarak mevcuttur; göller, nehirler, akarsu, çay v.b. ırmaklar gibi yüzey sularının, termal su banyoları ve balçıkların olağan florasında bulunur. Şebeke suyunun işlenmesi esnasında kullanılan tekniklere karşın çok ufak konsantrasyonlarda da olsa tabiattaki sulardan şehir şebeke suyuna geçebilir. Ardından bina su sistemleri içinde yerleşir ve şartlar uygun ise artar, başka bir deyişle, teorik olarak, suda her zaman bulunabilir.
Netice olarak gözetici ihtiyatlarının uygulanması şartı, suda bakterinin incelenmesi esasına sabrettirilemez. Maliyetin çok yüksek olması ve elde edilecek neticelerin bilimsel ve epidemiyolojik değer taşımaması sebepleriyle su sistemlerinin Rutin olarak Legionella varlığı istikametinden incelenmesi önerilmemektedir. Lejyoner hastalığının seyahat veya otelde kalma ile ilişkisi sudan bakterinin bireye erişmesi için zorunlu şartların oluşup oluşmadığına bağlıdır. Suyu aerosol haline getiren vasıtalar havalandırma sistemlerinin soğutma kuleleri, duş başlıkları, jakuziler, süsleyici fıskiyeler… turistik kuruluşlarda yaygın kullanılmaktadır ve bakterinin bireye erişmesine aracılık edebilmektedir. Lejyoner hastalığına yol açan bakterinin tesisata yerleşmesinin önlenmesi emeliyle otellerin su sistemlerinde kumpaslı aralıklarla bakım yapmaları gerekmektedir. Su sistemlerinde Legionella bakterisinin incelenmesi seyahat ilişkili Lejyoner hastalığı tespit edilen bir hadise bildirildiğinde hadise-kaynak ilişkisinin ortaya konulabilmesi için yapılması gereken bir çalışmadır.
Emel; aynı otelde ortaya çıkabilecek yeni hadiseleri ve/veya salgınları önlemektir. Bu cins kuruluşların iki sene zaman ile; bir yandan hakimiyet ihtiyatlarını uygularken bir yandan da ihtiyatların yeterli olup olmadığını incelemek üzere su misallerini kumpaslı olarak laboratuvara yollaması zorunludur..