Katkı maddeleri
Katkı maddeleri, yıllardır türlü şekillerde sunuluyorlar. On dokuzuncu yüzyılın başlarında toptancılar ve perakendeciler, nadir bulunan besinlerin miktarını artırıp fiyatını azaltmanın yollarını aradılar. Bunu da saf …
Katkı maddeleri, yıllardır türlü şekillerde sunuluyorlar. On dokuzuncu yüzyılın başlarında toptancılar ve perakendeciler, nadir bulunan besinlerin miktarını artırıp fiyatını azaltmanın yollarını aradılar. Bunu da saf malzemeye daha çok ucuz katkı maddesi kullanarak yaptılar. Örneğin karabiber, ardiyenin zemininden süpürülen ve biber tozu diye adlandırılan tozla karıştırılıyordu. Kakao da yüksek oranda kiremit tozu ihtiva ediyordu.
Katkı maddeleri daha çok yiyeceklere düzgün görüntü vermek için kullanılıyor. Gökkuşağı tonlarmda şekerlemeler ve tatlılar, yüksek oranda zehir içeren kurşun ve bakır tuzu ile üretiliyor. Satılan ekmeklerin çoğunda şap var. Şu da bir gerçek ki, Gloucester peyniri o koyu turuncu rengini kırmızı kurşun içeren bir katkı maddesinden alıyor.
Bugün bize gıda temin edenler, bazı katkı maddelerini kullanmaktan sakınıyorlar. Öte yandan aslında gıda olmayan işlenmiş gıda katkı malzemeleri tarihin hiçbir döneminde görülmediği kadar günümüzde gıda zincirine dahil olmuş durumdalar. Yüzyılın başmda bu asla tahmin edilemezdi. Düzenli bir şekilde radyoaktivite, civa ve organoklorik tarım ilaçlan tüketiyoruz. Devlet bizi bu maddelerin (tuğla tozunun bile) önemsenecek zararları olmadığı konusunda ikna etti. Peki bir kişinin günlük hayatında, hazır yiyecekler tüketerek aldığı toplam katkı maddesi miktarı konusuna ne demeli? EPA’nın söylediğine göre, araştırmacılar için bunun toplam miktarını ölçmenin bir yolu yok. Bizim doğruluğundan emin olduğumuz şey ise şu: Hastalığa neden olan maddelerden uzak duran bir kişi ortalama yetmiş beş yıl sağlıklı yaşayabiliyor. Biliyoruz ki, Kuzey Amerika’da yaşayan bir yaşındaki bebeklerin çoğunluğu, maksimum 70 yıl ömre sahip.