Ürküten araştırma

Yapılan araştırmalarda uyuşturucu kullanım yaşının 11’e kadar düştüğü ortaya çıktı Emniyet Genel Müdürlüğü Firaricilik ve Organize Kabahatlerle Çaba KOM Daire Başkanlığı tarafından hazırlanan ‘Bağımlılık Yapıcı Maddeler …

Yapılan araştırmalarda uyuşturucu kullanım yaşının 11′e kadar düştüğü ortaya çıktı

Emniyet Genel Müdürlüğü Firaricilik ve Organize Kabahatlerle Çaba KOM Daire Başkanlığı tarafından hazırlanan ‘Bağımlılık Yapıcı Maddeler ve Bağımlılık ile Çaba Milli Raporu’, mekteplerde uyuşturucu kullanımının ürkütücü ebatlara eriştiğini gözler önüne seriyor.

Uyuşturucu maddede kullanım yaşının 11′e, esrar ve Ecstasy hapı için kullanım yaşının ise 16-17′ye düştüğüne dikkat çekilen raporda, madde kullanımının ortak yaşının ise 15- 24 olduğu belirtiliyor.

İstanbul, Ankara, Diyarbakır, İzmir, Samsun ve Adana’da toplam 88 mektepte yapılan madde bağımlılığı araştırmasında talebelerin yüzde 5′inin esrar ve uçucu madde kullandığı ortaya çıktı.

Raporda, kullanıcı çocukların ve gençlerin esrar dışında, eroin, tiner, bali, ecstasy, kokain ve reçetesiz soğukkanlılaştırıcı gibi uyuşturucu maddelere de yöneldiği vurgulanıyor.

Aynı araştırma kapsamında değerlendirilen 12-17 yaş grubu talebelerinin yüzde 35′nin de son bir sene içerisinde içki içtiği, yüzde 31′inin ise sigara kullandığı tespit edildi. Türkiye’de en çok kullanılan uyuşturucunun oranları ise şöyle; esrar yüzde 84, eroin yüzde 11, ecstasy yüzde 5. Bunları öteki maddeler takip ediyor.

UYUŞTURUCU MADDE KULLANIMINDA AZAMİ ŞEHİR DİYARBAKIR
Kullanıcı profillerine de yer verilen raporda, madde bağımlılarının yüzde 47′sinin ilkokul, yüzde 38′inin lise ve yüzde 15′inin de üniversite mezunu olduğuna dikkat çekiliyor.

Ayrıca kullanıcıların büyük bir kısmı hırsızlık, madde satıcılığı, yankesicilik ve dilencilik yaparak uyumunu sağlıyor.

KOM’un 3 yıldır yürüttüğü araştırmada esrar, eroin, kokain, afyon, barbüratlar gibi uyuşturucu madde kullanımında azami şehrin Diyarbakır olduğu tespit edildi.Diyarbakır’ın ardından İstanbul ve İzmir geliyor. Ankara ise uyuşturucu kullanımının en az yaygın olduğu büyük şehirler arasında yer aldı. Mektepler başında ise İstanbul başı sürüklüyor. İstanbul’an sonra ise Ankara, Diyarbakır, İzmir, Samsun ve Adana geliyor.

Uyuşturucu madde ve sigara mevzusunda ailelere muhtelif önerilerde bulunan Emniyet Genel Müdürlüğü, gençlerin madde kullanmaya başlamasını önlemede ailelerin çocukları ile ilişkilerinin niteliğinin ehemmiyetli olduğunu dikkat topluyor.

Emniyet Genel Müdürlüğü psikoloji uzmanları, “Aileler, çocuklarının surat ifadesini ve beden dilini iyi kavramalı. Konuşma zamanınca çocuklarının söylediklerini ona eğilerek, omzunu tutarak, başını sallayarak ve göz teması kurarak dinlemeleri gerekli. Onlara konuşmalarını ciddiye aldığınızı gösterin. Şayet çocuğunuz size dinlemek istemediğiniz şeyler söylüyorsa, sakın bunları yadsımayın.

Anlattığı şeylerin arkasındaki duyguları kavramaya çalışın. Çocuğunuzun hedeflediği şeyi kavradığınızdan emin olun. İçinde bulunduğu efor vaziyeti sizinle paylaştığı için pişman olmasına neden olmayın. Her zaman onun yanında olacağınızı sezdirin.” ifadelerini kullanıyor.

Uyuşturucunun artık ülkede terör kadar ehemmiyetli hale hale geldiğini söyleyen Sosyolog Kerim Balcı, gençlerin uyuşturucu tuzağına genellikle dost kıyağı ile çekildiğine dikkat çekti.

Şuursuz gençlerin bu tuzağa basitlikle düştüğünü ifade eden Balcı, “Şayet dostunuz gerçekten dost değil de bir ‘ayakçı’ ise birkaç hafta sonu devam eden bu kıyakçılığı ‘bombalama’ denilen ikinci safha izler. Bu evrede bir gün ziyaretinize gelen ayakçı, kıyağını yaptıktan sonra giderken, nasılsa yanındaki yüklüce ölçüde eroini almayı unutuverir.

Bir eroinmanın mülkünü asla unutmayacağını öğrenmediğiniz için işkillenmezsiniz. Birkaç gün gelip almasını beklersiniz. Gelmez. Bir gün, ‘yahu şundan bir kere çeksek ne olur sanki?’ dersiniz. Sonra bunun gerisi kazanç. Onun için gençlerin dostluk ettiği şahıslara ve onun dürüst olup olmadığına dikkat etmesi gerekiyor.” dedi.

Bilgisizlik, mevzuyu hafife almak, özenti, medya, diskotek gibi etmenlerin beyaz vefat değirmeninin tuzakları olduğunun altını çizen Balcı, grup baskıları, makûs dost, merak, sınarım, vazgeçerim anlamının ise de dönüşü olmayan yola girmeye yeterli olduğunun altını çizdi.

Gençleri uyuşturucu batağına iten bir hayli psikolojik neden bulunduğuna değinen Psikolog Dr. Mine Aktaş Özkamalı, “Gençlerde risk sevgisi, cinsel bozukluklar, kendini aşma, kanıtlama içgüdüsü, manevi boşluk, inanç zaafı, bozuk aile yapısı, gelecek karşısındaki endişeler, stres, yalnızlık gençleri uyuşturucuya götüren etmenlerin başında geliyor.

Dost civarı ise çok ehemmiyetli. Çocuklar ve gençler aileden ve mektepten, zamanla dost etrafından etkilenirler. Dost etrafında kabul edilmek için gençler, genellikle çevresinden baskısından katlanamaz ve altlık duygusu ile uyuşturucu kullanır. Sanıldığının aksine, uyuşturucu ile ilk temas, cadde başında bilinmez satıcı taşıtı ile değil, aksine dost etrafıyla olmaktadır.” bilgisini verdi.

İstanbul Megakent Belediyesi Uyuşturucu ile Çaba Derneği Başkanı Nevzat Bayhan da, yeni açıklanan raporun kendilerini donakaltmadığını bildirdi.

Riskin yavaş yavaş geliyorum dediğini söyleyen Bayhan, “Senelerdir ortalığı kasıp kavuran bir risk vardı. Bu riske karşı gerek yönetçilerin gerekse fertlerin sağlam aile yapımızın ve etrafın hakimiyet edeceğine dair inancımız, bizleri gerektiği gibi temkin almaktan alıkoydu.

Tesirli ve yeterli bir çözüm bulunamadı. Nedeni ise herşeyin yasalardan ve güvenlik eforlarından bekleniyor olmasıydı. Ama bunların tek başına yeterli olmadığı görülüyor. Ciddi bir cemiyetsel konsensisün sağlanması gerekiyor. Kanunuma, yürütme, güvenlik eforları ve aileninin fertleri ile beraber topyekün bir çaba gerekiyor. Ancak bu biçimde tesirli bir çaba yapılmış olunabilir.” ifadelerini kullandı.

Cihan

Kaynak: http://www.haberturk.com/haber.asp?id=48822&cat=220&dt=2007/12/24