Unutmak istediğiniz bir şeyler mi var ?
Ruhsal detoks yapın aklınızı yenileyin… Geçmişe takılı kalan duygu ve düşünceleriniz hayata eforunuzu eksiltebilir. Ama bu vaziyeti değiştirmek güç değil, yalnızca 10 gün yeter. Psikoterapist Derek …
Ruhsal detoks yapın aklınızı yenileyin…
Geçmişe takılı kalan duygu ve düşünceleriniz hayata eforunuzu eksiltebilir. Ama bu vaziyeti değiştirmek güç değil, yalnızca 10 gün yeter. Psikoterapist Derek Draper ve muayenehane psikolog Cecilia d’Felice tarafından hazırlanan ’10 günlük anı egzersizi’ni siz de deneyin, aklınızı temizletin..
BİRİNCİ GÜN
Kendinizle yüzleşin
Öncelikle şu an kafanızda dolanan meselelerinizi alt alta yazarak bir tablo oluşturun. Patlamamak için kendinizi güç susturduğunuz ve hiddetlendiğiniz vakaları ya da pek ehemmiyetli olmadığını düşündüğünüz hatta gülünç bulduklarınızı dahi yazın. Bunlar günlük veya genel problemler olabilir. Sonra hemen yanına bunların kritiğini yapın. Altta, size destekçi olması için nasıl bir tablo oluşturmanız gerektiğini göreceksiniz. Misal: Ehemmiyetli bir telefon numarasını kaybettim / Ben salağım/ İşverenim yaptığım kusuru düzenlememi söyledi / Neden her zaman kusur yapıyorum / Postaneden almam gereken bir kutuyu almadım / Çok uyuşuğum…
İKİNCİ GÜN
İyimser olmayı deneyin
Muhtemelen elinizde uzun bir liste var. Şimdi size bir iyi, bir de makûs haberimiz var! Makûs haber, kafanızdaki negatif düşünceler beyninizin kıvrımlarındaki yollarda aralıksız olarak izler vazgeçiyor. İyi haber, bu düşünceleri iz vazgeçemeden durdurabilir hatta daha da iyisi yerlerine destekleyici ve yeni seçenek düşünceler koyabilirsiniz. Şimdi elinizdeki listenizin sağ yanına bir blok açın. Burası sizin için iyimser bir dost sesi olacak. Misal: Ehemmiyetli bir telefon numarasını kaybettim / Ben salağım / Ama bu her zaman olmuyor ki! / Bir telefon defteri alıp numaralarımı ona kaydolmalıyım.
ÜÇÜNCÜ GÜN
Nasıl yetiştirildiniz ?
Bazı aileler duygusal olarak içe kapanık ve gelişmekte olan çocuklarının gereksinimlerini karşılamada yetersiz kalabiliyor. Bazıları ihmalkâr oluyor, bazıları da bir mayın gibi aralıksız ateş saçarak çocuğun kendini hırçın ve darmadağınık sezmesine neden olabiliyor. Bu egzersiz geçmiş tecrübelerinizdeki duygusal vakalarla bir bağ kurmanıza destekçi olacak. Şimdi şu sualleri yanıtlayın; Nasıl bir ailede geliştiniz? Yetiştirilme stilinizden memnun musunuz? Çocukken hoşlanıldığınızı düşünüyor muydunuz? Bir müddet aileniz -veya bakıcınız- üzerinde yoğunlaşın. Tüm duygularınızı yazın. Bu düzey, inkâr ettiğiniz duyguları sarihe çıkaracak.
DÖRDÜNCÜ GÜN
Geçmişe geri gidin
Bu egzersiz tamamıyla hayal eforunuza dayanıyor. Daha genç halinizle hatta çocukluğunuzla buluşup konuşma imkânı sunuyor size. Rahatça oturun ve gözlerinizi kapayın. Elleriniz kucağınıza düşsün. Derin soluk alın. Her solukla vücudunuzun bir kısmı hafiflesin. Hafiflemeyi muvaffak olduktan sonra ilk gün yazdığınız uzun listeye gözatın. Ve ilk defa ne zaman böyle şeyler sezmeye başladığınızı anımsayın. Şimdi zaman cihazına binin ve geçmişe gidin. Belki 10 yaşındaki halinizdesiniz; şimdi usunuza ne geliyorsa ona mesele. Bu evrede izlemeniz gereken bir senaryo yok. Ehemmiyetli olan kendi çocukluğunuzla erişkinliğiniz arasında bir bağ kurabilmek…
BEŞİNCİ GÜN
Hiddetinizi tanımlayın
Bu egzersiz, ailenize karşı dinlediğiniz rastgele bir hiddeti sarihe çıkarma noktasında sıhhatli ve yapıcı bir usuldür. Bir kalem kâğıt alın. Anne ve babanıza veya bakıcınıza, ne cins bir hiddet dinlediğinizi tanımlayın. Çocukken onlara kızdığınız belirli vakalar var mıydı? Bunları onların suratına karşı söyleyebiliyor muydunuz? Şayet söyleseydiniz ne olurdu? Kendinizi terk edilmiş sezseydiniz bunu nasıl gösterirdiniz? Dargınlığınızı dillendirirken nasıl bir his alana geldiğini tanımlayın. Mat mı, fobi ya da acı veriyor mu? Tüm sezdiklerinizi hem çocuk hem de erişkin halinizle yazın.
ALTINCI GÜN
Ailenizi kavrayın
Şimdi ailenizin duygusal dünyasını kavramaya çalışacaksınız. Bu kolay olmayacak zira ailemiz hakkında düşünürken genellikle bir şeyleri bütün olarak kavrayamadığımız çocukluk penceresinden bakarız. Bu da onları nesnel bir açıdan görmemize mani olur. Şayet onlara sıhhatli ve pozitif bir açıdan bakabilseydik asıl duygusal dünyalarını kavrayabilirdik. Kendinize şunları mesele; Anne-babam duygusal olarak kendilerini nasıl ifade ederdi? Duygularını bastırıyorlar mıydı? Neden böyle davrandılar? Şimdi onlarla alakalı nasıl sezdiğinizi düşünün. Asabilik egzersizine bir gözatın. Duygu ve düşüncelerinizi en ufak detayına kadar yazın.
YEDİNCİ GÜN
Kendinizi yetiştirin
Bu egzersiz çocukken surat surata kaldığınız hüsranları, artık bir erişkin olduğunuzu öğrenerek aşmanıza destekçi olacak. Dr. Alice Domar ‘Kendini yetiştirmek’ adlı kitabında ailenize ithafen kendi kendinize şu lafları söylemenizi öneriyor: Bana hayat verdin ama sana hayatımı borçlu değilim. Alakayı hak ediyorum. Şartsız saygı ve alakanı hak ediyorum. Kendimi sana kanıtlamak için yaşamayacağım. Senin düşlerini yaşamak zorunda değilim.
SEKİZİNCİ GÜN
Şefkatle anımsayın
Yaşadığımız hakikatleri tamamen tanıyıp kabul etmedikçe kendimizi genellikle geçmiş acı anılar arasında sıkışıp kalmış buluruz. Bu gidişat kendimizi boşlukta ve acıklı sezmemize neden olur. Geçmişle alakalı duygularımızı örtbas etmek yerine yazma yoluna gidersek bir müddet sonra bunları özümseriz. Şimdi daha evvelden keşfettiğiniz manevi dostunuzun sevecen ve şefkatli olmasına izin verin.
DOKUZUNCU GÜN
Geçmişi kabullenin
Duygusal anlamda yaşadıklarımızın farkında olduk, bize nasıl sezdirdiklerini gördük ve artık bunlara şefkatle bakabilir, affedici olabiliriz. Ailenizi, veya bakıcınızı, bağışlamak güç olabilir ama ancak bağışlarsanız kabullenebilirsiniz. Geçmişimizi kabullenmek pasif bir teslimiyetçilik değildir. Kabullenişle beraber hürlük de kazanç. Şimdi kendinize şu suali mesele; Geçmişimle alakalı şu an inandığım şey nedir? Şimdi finale geçebiliriz.
ONUNCU GÜN
Makûs anıları gönderin
Ritüel ve seremoniler tarihin başlangıcından beri hep çok ehemmiyetli olmuşlardır. İnsanoğlu gayelerini hakikatleştirmede simgelerin ve kutlamaların tesirli olduğuna inanır. Kendi seremoninizi tertip edin. Bir mum yakın, dua edin, bir balon salın semana ve geçmişinizdeki olumsuz iletileri vazgeçin gitsinler. Bu, geçmişte ve bugünde kolayca rahatlamanızı sağlayıp geleceğe bakabilmenizi sağlayacaktır. Size mutluluklar.
Sabah
Kaynak: http://www.haberturk.com/haber.asp?id=66031&cat=220&dt=2008/04/07