Tromboangiitis Obliterans – Buerger Hastalığı

18.04.2023
749
Tromboangiitis Obliterans – Buerger Hastalığı

Millet arasında Budama Hastalığı olarak bilinen Buerger Hastalığı hakkında bilgiler, mümkün belirtiler ve tedavi şekilleri.

Tromboanjiitis Obliterans Buerger hastalığı en çok kol ve bacaklardaki ufak ve orta çaplı atardamarlari, venleri ve sinirleri etkileyen nonaterosklerotik segmental enflamatuar bir hastalıktır.

Tromboanjiitis Obliterans’lı bir hasta ilk olarak 1879 senesinde Von Winiwarter tarafına belirlenmiştir. Bundan 29 sene sonra Leo Buerger ampute edilmiş 11 ekstremitede patolojik belirtilerin kesin ve detaylı tarifini yapmıştır. Tromboanjiitis Obliterans bazı önemli yönleriyle diğer vaskülit formlarından ayrılır.Patolojik olarak, ileri derecede sellüler ve enflamatuar bir trombus vardır. Damar duvarı nispeten korunmuştur.

Bu hastalarda sedimentasyon, CRP, serolojik test-ler immüne kompleksler, kompleman, kriyoglobu-lin ve otoantikorlar yemininükleer yeminikorlar, roma-toid etken basmakalıp veya negatifken atardamariyel intimada immun reaksiyon varlığı gösterilmiştir. Atardamar duvarındaki kollajen I ve III e karşı çoğalmış hücresel duyarlılığı, basmakalıp ve atardamariosklerozisli insanlardan ayırıcı tanıda kullanılabilir. Eichhorn ve dostları Buerger in aktif evresinde 7 hastada, serum yemini-endotel yeminikorlarında çoğalma vasati 1857 U, nor-mülk 30 kişide 126ü, remisyonda olanlarda 461 U. göstermişlerdir.

Bu hastaların klinik olarak hastalıksız gibi duran ekstremitelerine, “Sodium nitroprusside” gibi endotele bağımlı olmadan vazodilatör etki yapan casuslara verildiğinde şu veriler incelenmiştir.  Vazorelaksasyon basmakalıp olmasına karşın endotele bağımlı etkili “Acetyl-Choline” intra atardamariyel verildiğinde; “Pletysmog-raphy” ile ölçülen relaksasyon sıradana göre düşük olmakta, yapılan atardamariografik incelemede, ufak atardamarlarda multipl tıkanmalar olduğu, özellikle proksimülk atardamarlar basmakalıp görünürken, brakial atardamar distalinde, infrapopliteal atardamarlarda, hastalıklı olanla-rın normallerin arasına serpiştirilmiş gibi olduğu görülebilmektedir. Klinik seyrinde ayak ve bacakta “Flebitis migrans” tablosu tipiktir, patolojilerinde akut fazlarında çok hücreli inflamatuar trombüsler vardır. Kronikleştikçe trombüsler organize olur ve duvarda fibrozis gelişir. Ancak internal elastik lamina pek çoğunda korunmuştur. Bu özellikler atardamariosklerozis veya vaskülitislerden ayırmada faydalıdır.

Allen testi yapılması genç tiryakilerde, ellerdeki dolaşımı aydınlatır ve ayaklarda trofik değişikliklerin başlangıcında bile bu test neticeyi anormaldir. Teş-his: flebitis migrans olması, ellerde de eşi tutu-lum, istirahat ağrısı, sigara tiryakiliği, yaşın < 45 olu-şu, gangren veya iskemi belirtileri, oto immün has-talık olmayışı, diabetes mellitus olmayışı, emboli nedeni olmayışı, atardamariografik belirtiler ve nadiren biyopsi ile yapılabilir.

Hastalığın erken dönemlerinde belirti ve belirtileri silik olup, sıklıkla ayakta başlayan parmak yaraları, solukluk ve soğukluk, miskinlik, karıncalanma ve yanma stilinde şikayetler görülür. Hastalık ilerledikçe, yürüme ile artan istirahatle eksilen bacak ağrıları yerleşir. Hasta uzun süreli yürüyüşlerde, giderek artan ağrı sebebiyle durmak ve dinlenmek zorunda kalır. Sıklıkla sokaklarda, bu durma dönemlerinde vitrinlere bakılarak ağrının geçmesi beklendiğinden, klasik tıp kitaplarına bu vaziyet vitrin belirtisi olarak geçmiştir. İleri yarıyıllarda ağrı yalnızca hareketle değil, istirahat dönemlerinde bile hissedilmeye başlar. Yine özellikle soğuk su ve hava ile temasta el ve bacaklarda morarma, ayakta şişme ve gangren ileri yarıyıllarda görülen belirtilerdir. Hastalığın sigara ile ilgisi kesin olarak gösterilmiş olup, sigarayı vazgeçmeyen hastalar, uzuv kaybına yol kalemtıraş neticelerle karşı karşıyadır.
Hastalığın teşhisi için Doppler ultrasonografi ile damarlardaki kan akım seviyesi ve daralma gösterilir, damar içine kontras madde verilerek çekilen filmlerle teşhis kesinleştirilir.

Tedavide gangren olmadan sigarayı bırakanlar-da, %94 amputasyon gerekmemiş, sigara içenlerde en az %43 amputasyon yapılmış. Günde 6 saat müddetle İloprost prostoglandin analoğu infüzyonu verilmesi, intraarteriyel “strepto-kinase” 10.000U ile başlayıp, saat başı 5000U veril-mesi nadir endikasyonlarda infra inguinal arteryel By-pass ameliyatı, omental transfer ameliyatları, spinal kord stimülatörleri, vasküler endoteliyal Growth etken gen tedavileri ile galibiyetli neticeler bildiren raporlar vardır. Sempatektomi ameliyatla-rının, amputasyonları önlemede ve ağrıyı eksiltmek-taki rolü yeterince aydınlık değildir. Isırgan otunun da tedavide verimli olduğu iddia edilmektedir.

 

BİR YORUM YAZIN
ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.