Sağlığınızı satın alamazsınız – onu kazanmalısınız

06.10.2023
340
Sağlığınızı satın alamazsınız – onu kazanmalısınız

Besin alımınız dengede değilse sağlık problemleri oluşabilir. Örneğin, beta-karoten güçlü bir antioksidan ve anti-kanser vitamini olarak tanıtılmıştır. Oysa, yakın yıllarda beta-karo-tenin beş yüz kadar karotenoidden …

Besin alımınız dengede değilse sağlık problemleri oluşabilir. Örneğin, beta-karoten güçlü bir antioksidan ve anti-kanser vitamini olarak tanıtılmıştır. Oysa, yakın yıllarda beta-karo-tenin beş yüz kadar karotenoidden sadece bir tanesi olduğunu keşfettik. Bilim adamları beta-karoten tamamlayıcısı almanın risksiz olmadığını ve tamamlayıcıların, gerçeğinin (bitkilerde bulunan çeşitli karotenoid bileşenleri) yerini tam anlamıyla doldurmadığını bulmuşlardır.

Bilim adamlarının, beta-karotende bu kadar güçlü bir anti-kanser etki olduğuna inanmalarının nedeni, kan dolaşımla­rında yüksek oranda beta-karoten bulunan toplumlarda kan­sere çok az rastlanmasıydı. Günümüzde bu insanların kansere karşı korunduklarını, çünkü tükettikleri sebze ve meyvelerden yüzlerce karotenoid ve fitokimyasal aldıklarını artık biliyoruz. Kanserin az görülmesinin nedeni beta-karoten değildi; o sa­dece bol sebze ve meyve tüketen toplumları işaret eden bir bayrak gibiydi ve birçok bilim adamı bayrağı gemi zannettiler.

Yakın zamanlarda, geniş ölçekli araştırmalar tamamlayıcı olarak beta-karoten (ya da A vitamini) almanın o kadar harika bir fikir olmadığını göstermiştir.

Fin deneylerinde beta-karoten tamamlayıcısı alımı akciğer kanserini önlememiş, hatta görülme sıklığını artırmıştır.8 Araş­tırmacılar, çok miktarda beta-karoten ve A vitamini alan katı­lımcılar arasında akciğer kanserinden dolayı ölüm oranının yüzde 28 arttığını görünce bu araştırma durdurulmuştur. Da­hası, tamamlayıcı verilen deneklerde kalp hastalığından dolayı ölüm oranı, plasebo (sahte ilaç) verilenlere oranla yüzde 17 daha fazlaydı.

Bir başka güncel araştırma da, beta-karoten tamamlayıcısı kullanımı ve prostat kanserindeki artış arasında benzer bir iliş­kiyi göstermiştir. Avrupa’da yapılan bu araştırmaların ve Bir­leşik Devletler’de yapılan benzer araştırmaların sonucunda,’0 Journal of the National Cancer Institute, Lancet ve New Eng-land Journal of Medicine’deki makalelerin hepsi beta-karoten tamamlayıcısı almaktan kaçınmamız konusunda bizi uyarmak­tadırlar.”

Bu araştırmadan bir ders çıkarabiliriz. Ayrıştırılmış beta-karotenin fazla miktarda alımı, diğer karotenoidlerin emilimini engelleyebilir. Beta-karoten ya da A vitamini alımı, zeaxan-thin, alfa-karoten, likopen, lutein ve diğer birçok önemli bit­kisel kaynaklı karotenoidin anti-kanser etkisini engelleyebilir. Hastalarım bana hangi multivitamini kullanmaları gerektiğini sorduklarında, A vitamini veya beta-karoten içermeyen yüksek kaliteli bir multivitamin almalarını tercih edeceğimi söylü­yorum. Tamamlayıcı, bitkisel kökenli karotenoidlerin karı­şımını içermelidir, sadece ayrıştırılmış beta-karoteni değil.

Doğa onu birçok başka besinle birleştirip sunarken, bir besinden tek başına çok miktarda almak, sağlığınızı iyileştir­mek yerine kötüleştirebilir. Biz insanların, özellikle doktor­ların, daha iyisini bildiğimizi düşünerek doğaya müdahale etmek konusunda adımız çıkmıştır. Bazen daha iyisini biliriz, ama çoğunlukla bilmeyiz. Ancak sonradan, çok geç olduğunda işleri daha kötü hale getirdiğimizi fark ederiz.
Tam gıdaların sağlığı nasıl daha iyi hale getirdiğini anla­mak yıllar alabilir, ama doğada bulunan yiyeceklerin türlerin biyolojik ihtiyaçlarını ideal bir şekilde karşıladığı gerçeğini kabul etmeliyiz. Harvard Kamu Sağlığı Fakültesi Beslenme Bölümü başkanı ve Amerikan Kanser Araştırma Birliği söz­cüsü Dr. Walter C. Willett, “Son on yıldaki araştırmalar, meyve ve sebzelerde bulunan ve çoğu henüz tanımlanmamış olan koruyucu faktörlerin önemine işaret etmektedir,” demiştir.

Diğer bir deyişle, meyve, sebze ve diğer doğal bitkisel yiyeceklerin kalorilerin çoğunu sağladığı bir diyet, hastalıklara karşı güçlü bir koruma sağlar. Doğal hallerindeki fitokimya-sallar güçlü kanser önleyicilerdir. Örneğin, Journal of the National Cancer Institute”da yayımlanan güncel bir araştırma, haftada üç ya da daha çok porsiyon sebze yiyen erkeklerin, haftada bir porsiyondan daha az yiyen erkeklere göre prostat kanseri olma risklerinin yüzde 41 azaldığını bulmuştur. Brokoli ve lahana gibi sebzeler, bütün hücrelerde bulunan ve kanserojenleri temizleyen enzimleri harekete geçiren izo-tiosianatlar açısından zengindir. Diğer bitki çeşitlerini tüketmek kanser riskini daha da azaltmıştır. Yeşil sebzeler, soğanlar ve pırasa da sonuçta kansere neden olan anormal hücre deği­şikliklerini önleyen organosülfür fitobesinleri içerirler. Bütün haldeki bitkisel yiyecek çeşitlerini tüketmek kansere karşı tek gerçek stratejidir.

Doğal bitkisel yiyeceklerde bulunan bazı anti-kanser maddeler
Allium bileşikleri – Flavonoidler – Fenolik asitler
Aliyi sulfitler – Glukosinolatlar – Fitoesteroller
Antosianinler – İndoleler – Poliasetilenler
Kafeik asit – İzoflavonlar – Polifenoller
Kateçinler – İzotiosianatlar – Proteaz inhibitörleri
Koumarinler – Lignanlar – Saponinler
Dithiolthiones – Liminoidler – Sulforofan
Ellagic asit – Pektinler – Steroller
Ferulik asit – Perilil alkol – Terpenler

Yukarıdaki liste faydalı bileşenlerin sadece küçük bir kıs­mıdır ve her gün bir yenisi keşfedilmektedir. Meyve ve sebze­lerdeki tam içerik ya da içerik kombinasyonunu bulmaya çalı­şan kanser önleme çalışmaları devam etmektedir; fakat bu araştırmalar, büyük olasılıkla kendilerinden önceki pek çok araştırma gibi kaynakların israfından başka bir anlam taşıma­yacaklardır. Birkaç tane aynştınlmış madde alarak önemli bir fayda görmeyi hayal edemeyeceğimiz kadar çok fazla sayıda ve birbiriyle sinerji içinde çalışan koruyucu faktör vardır. Bu faydalı bileşenlerin birbiriyle örtüşen ve birbirini tamamlayan hareket mekanizmaları vardır. Hücresel yaşlanmayı engeller­ler, detoksifikasyon enzimlerini harekete geçirirler, sindirim yolundaki kanserojenleri tutarlar ve hücresel onarım mekaniz­malarına yakıt oluştururlar.

BİR YORUM YAZIN
ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.