Koronafobi: Virüsün korkusuna da dur deyin!

10.12.2022
1.150
Koronafobi: Virüsün korkusuna da dur deyin!

Ev yalıtımı, hastalık kaygısı, fazla ihtiyat, güvensizlik, stres, kaygı… Küresel salgın corona virüsün Covid-19 korkusu da kendisi gibi süratle yayılıyor. Peki, evhamlı ruh halinin us ve beden sıhhatini derinden etkileyebileceği bu süreçten en az hasarla çıkmak için ne yapmalı, nasıl tedbir almalıyız? Uzmanlar…

Bir yandan “virüs kapmayayım” kaygısı, öteki yandan eve kapanmanın getirdiği bocalama hali, kasvet, arayış, stres, kaygılar… Küresel salgın corona virüse tutulma evhamının azami oranda yaşandığı günlerden geçiriyoruz. Geniş çaplı ihtiyatlarla salgına dur demeye çalışılıyor. “Mecburi kalmadıkça evden çıkmayın” çağrılarıyla milyonlarca insan eve kapandı.Peki bu yaşananlar sıhhatimizi nasıl tesirler, korunmak için neler yapmamız lüzumlu? Maltepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Ana Bilim Dalı Dr. Öğretim Abonesi Burcu Kök Kendirlioğlu zekâsal sıhhatimizi gözetmenin yollarını, Maltepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Sağlık Kurumu Beslenme ve Perhiz Uzmanı Diyetisyen Özge Yılmaz ise nasıl beslenmemiz gerektiğini anlattı.Küresel salgınların fertler ve cemiyetler üzerinde strese neden olabileceğini, fobi ve kaygının depresyonu tetikleyebileceğini söyleyen Dr. Öğretim Abonesi Burcu Kök Kendirlioğlu, COVID-19 salgını sırasında görülebilecek ruhsal vaziyetleri şöyle sıraladı:“Kendiniz veya sevdiklerinizin sıhhatiyle alakalı fobi ve kaygı, uykusuzluk ya da fazla geçime hali, iştahsızlık ya da fazla yeme isteği, dikkati derlemekte ya da konsantre olmakta güçlük, kronik sağlık meselelerinin makûslaşması, içki, sigara ya da öteki ilaçların kullanımının artması…”Evde izole hayat sürerken bile günlük rutinin devam ettirilmesini öneren Dr. Kendirlioğlu, evden çalışanların çalışma saatlerini işe gidiyormuş gibi planlayabileceğini söyleyerek, “Sürekli evde kalmak uyku saatlerinin kaymasına neden olabilir. Bunu yasaklamak için eskiki yatış ve kalkış saatlerinizi uygulayın. Yemek rutininizi değiştirmeyin. Bu süreci kendinizi geliştirmek ve kendinize yatırım yapmak için bir fırsat olarak görmelisiniz” diye konuştu.Koronafobiye dur demenin yolları“Şayet hafif de olsa hastalık bulguları varsa veya kuşkulu bireylerle temas hikayesi varsa 14 gün kendinize salt yalıtım uygulayın” diyen Dr. Kendirlioğlu, bu süreçte herkesin zekâsal dayanıklılığını çoğaldırması gerektiğini söyleyerek, yapılması gerekenleri şöyle sıraladı:COVID-19 ile alakalı konuşmaya ve dinlemeye gereğinden fazla maruz kalmayın. Tekrarlayan şekilde krizi konuşmak kaygıya neden olur.Bedeninize iyi bakın. Sağlıklı, balanslı yemekler yemeye çalışın.Düzenli egzersiz yapın. Her sabah ev civarında da kolayca yapabileceğiniz aerobik hareketler güne zinde başlamanızı sağlar. Kaygı ve kaygınızı da yatıştırır, moralinizi yerine getirir.Uyku saatlerinize dikkat edin.İçki ve sigaradan netlikle uzak durun.Rahatlamak için bu gidişatın geçici olduğunu kendinize sık sık andırdırın. Bayağı hayatınıza dönmek, kendinizin ve çevrenizdekilerin moralini yüksek yakalamak için sevdiğiniz etkinlikleri beraber yapmaya çalışın.Telefon ya da görüntülü konuşmayla dostunuz ya da aile abonenizle sık sık bağlantıya geçin.Yalnızca virüs ya da salgınla alakalı konuşmayın. Neler yaptığınızı, gelecekle alakalı pozitif tasarılarınızı anlatın. Evin dışına çıktığınızda kalabalık etraflarda bulunmaktan ve toplu taşım vasıtalarını kullanmaktan kaçının, sosyal mesafeye dikkat ederek sağlıklı ilişkileri sürdürün. Bireylerle aranızda en az 1 metre mesafe olmalı.Umut duygusunu gözetin ve pozitif düşünmeyi sürdürün.COVID-19 hakkında yalnızca emin bilgileri paylaşın. Doğru bilgileri paylaşmanız başkalarının fobilerini yatıştırmanıza ve onlarla bağ kurmanıza da dayanakçı olabilir.Nefes ve gevşeme egzersizleri yapın. Sosyal mesafeyi gözeterek ve kendiniz ile çevrenizdekileri tehlikeye atmadan kısa süreli yürüyüşler yapabilirsiniz. Sürekli evde ve hareketsiz kalmak bir zaman sonra gönülsüzlüğe ve o da mutsuzluğa neden olabilir.Güçlü bağışıklık için sağlıklı besleninBeslenme ve Perhiz Uzmanı Diyetisyen Özge Yılmaz da virüsle savaş sırasında bağışıklık sisteminin güçlü olmasının önemine dikkat toplayarak, beslenmeyle alakalı şu tekliflerde bulundu:Susamasanız dahi gün içinde en az iki litre su içtiğinizden emin olun.Tam hububatları harcamayı umursamama etmeyin.Yoğurt, kefir, lahana turşusu harcayın.Haftada en az üç defa kuru baklagillere, en az iki defa Omega-3 bakımından zengin balıklara yer verin.Badem, yerfıstığı, ay çekirdeği, fındık gibi yağlı tohumlar bağışıklık sistemini destekleyen E vitaminlerine ağırlık verin.Her gün beş porsiyon taze sebze ve meyve harcayın.

BİR YORUM YAZIN
ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.