Kilolu olmak ve obezite
Geçmiş yıllarda, fazla kilolu ve hatta şişman olma bolluk ve servetin bir göstergesiydi. Ne kadar çok zenginlik ve refaha sahipsek o kadar çok yer ve …
Geçmiş yıllarda, fazla kilolu ve hatta şişman olma bolluk ve servetin bir göstergesiydi. Ne kadar çok zenginlik ve refaha sahipsek o kadar çok yer ve o kadar şişman görünürdük. Bugün, beden ağırlığımıza tamamen zıt yönde bakıyoruz. Ne kadar şıksak o kadar zenginiz, ne kadar görülebilirsek o kadar çok ince olmak isteriz. Ağırlığımızın bize bir kişi gibi yansıdığını hissederiz. Fazla kilo, bakımsız görünmemize neden olur. Peki bu tutum ne zaman değişti?
Konuşurken çoğu zaman fazla kilo ve obezite terimlerini birbirleri yerine kullanırız fakat aslında bu sözcükler anlam olarak oldukça farklıdır. Fazla kilolu bir kişi kas, kemik, su ve yağ biçiminde fazladan ağırlık taşıyan biri olarak tanımlanır. Fazla kilolu bir kişi, kas hacmini artırmış yarışçı bir atlet ya da iri kemik yapısına sahip, kısa boylu bir kişi olabilir. Öte yandan, obez bir kişi yalnızca aşırı vücut yağlarına sahiptir. Ağırlığı, bedenin çeşitli kısımlarında gereğinden fazla depolanmış yağdan kaynaklanır. Şu an A.B.D.’de hemen hemen 40 milyon Amerikalının obez olduğu tahmin edilmektedir. (Bütün yetişkinlerin aşağı yukarı üçte biri ve her beş çocuktan biri). Bütün A.B.D. nüfusunun %50′sinden fazlası kilolu sayılır. Bu yüksek oranın bir sonucu olarak, obezitenin en az 300.000 ölümle sonuçlandığı ve her yıl yüzlerce milyon dolar sağlık bakım giderine yol açtığı kaydedilmiştir.
Fazla kilo ve obezite arasındaki fark nedir?
Fazla kilo; kas, kemik, yağ ya da su gibi beden dokularının biriktirdiği aşırı beden ağırlığının bir sonucu iken obezite durumu, yalnızca aşırı vücut yağının birikmesiyle oluşur.