Karmaşık ve duygusal bir tecrübe olarak doğum

16.06.2023
569
Karmaşık ve duygusal bir tecrübe olarak doğum

Artık-nihayetinde-hamile değilsiniz! Do­ğum evvelinde yüklendiğiniz, bedeninizdeki tüm tümsekler gitti. Soluk almanızı ve geçime­nızı güçleştiren, sabahları yataktan kalkarken kendinizi yuvarlanan bir kartopu gibi sezme­nize neden olan …

Artık-nihayetinde-hamile değilsiniz! Do­ğum evvelinde yüklendiğiniz, bedeninizdeki tüm tümsekler gitti. Soluk almanızı ve geçime­nızı güçleştiren, sabahları yataktan kalkarken kendinizi yuvarlanan bir kartopu gibi sezme­nize neden olan o koca karnınız artık yok. Bedeninizin bütün orta yerinde olan şeyin neye ben­zediğini merak ettiren kalp atışları, ufak tekme­ler, tatlı gerinmeler artık orada değil, kollarınız­da.

Doğum için sürüklediğiniz kaygılar son buldu. Mide yanmalarına ve sırt sızılarına da son. Ha­reketsiz bir biçimde otururken zıplayan karnınız da gitti. Vücudunuzda süregelen ve sizi her gün afallatan mucizevî başkalaşım da öyle. Gebelik bitti, şimdi bebeğinizle tanışma süreyi.
Peki, analık kariyerine adım attığınız bu eş­siz anda neler seziyorsunuz? Terlediniz mi? Donup kaldınız mı? Sarsıldınız mı? Yoksa niha­yete erişmenin verdiği hafifleme hissi mi? Göğ­sünüzden boşalan hissizlik mi hâkim tüm bede­ninize? Heyecanlı musunuz? Kafanız mı karmaşık? Ya da bunların hepsi mi?

Bebeğinize “merhaba” dediğiniz o ilk ana, hiçbir şey sizi evvelden hazırlayamaz. Çünkü her anne ve her doğum değişiktir. Herkes için geçerli olacak olan söyleyebileceğim tek şey var: Be­bek sahibi olmak muhteşem bir duygu. Bu duy­gunun, doğumunuzun uzun ya da kısa olmasıy­la, sezaryen ya da bayağı doğum oluşuyla, ya­nınızda kimin olup olmadığıyla ve nerede oldu­ğunuzla bir irtibatı yok. Her yeni annenin his­settiği o büyük mutluluk hep aynıdır.

Umarım anne olduğunuz ilk anlarda bebeğini­zi kucağınıza alma, ona değme kaderine sahip olursunuz. Gelmiş olduğu ufak dünyasının ılık­lığına kollarınızı sezebilirsiniz. Emin olun, bu onun için de çok anlamlı olacaktır. Zira onu saran kollarınız, bebeğiniz için birkaç ay daha huzurla yaşayacağı ikinci bir rahim gibi­dir. Sizin için de, henüz birkaç dakika evvel içi­nizde olan o ufak surata yakından bakmakla, her yanınızı tarif edilemez bir haz kaplayacak.

Muhtemelen ilk kelimeleriniz, “bebeğim, be­nim bebeğim” olacak. Onu görmek, koklamak, ona değmek ve suratını dikkatle araştırmak… Her yeni annenin sırasıyla deneyim ettiği zincir­leme. Bu biçimde bebeğinizin yaşadığını ve bütüne­men sizin olduğunu anlamaya çalışırsınız.
Kendinizi psikolojik ve duygusal anlamda gebelikten ebeveynlik aşamasına taşımanız, ömür boyu tırmanacağınız merdivenin ilk basamağı olacak. Dokuz aydır vücudunuzda taşıdığınız be­beğiniz, size hem çok yakın hem de yabancıydı. Yakındı, zira size aitti, yabancıydı zira ne­ye benzediğini dahi öğrenemiyordunuz. Tüm dün­yası rahminizden ibaret iken, şimdi aynı havayı soluyorsunuz. Hekim onu muayene ediyor, eşi­niz kucağına alıyor, hemşire ateşini ölçüyor. O farkına varmasa dahi, siz ilk andan itibaren be­beğinizin, bağımsızlığını duyuru etmiş olduğunun farkına varırsınız. Ancak yeniden de, size ait bir par­ça olduğu hissi asla yok olmaz. Kolunu gelişi­hoş hareket ettirdiğinde “evet, bu hareketini öğreniyorum. Karnımdayken de hep yapardın, seni tanıyorum bebeğim” deme ihtimaliniz çok yük­sek. Hemen sonrasında da, suratını suratınıza iyi­ce yakınlaştırıp “kimsin sen, küçüklük” demeniz­de de rastgele bir eksantriklik yok.

Tüm bunları sezebilmek için kendinize zaman verin. Doğum anında sizi çepeçevre saran o karmaşıklıkta, boğulacakmış gibi sezme­niz çok muhtemel. Bunu atlatmanın en iyi yolu, be­beğinizi kucaklayıp, kendinizi onun sıcaklığına vazgeçmeniz. Suratını suratınıza yanaştırarak göz­lerinize bakmasına izin verin, meme ucunuzu bulmasına dayanakçı olun. Doğumunuzu reel­leştiren uzman takımdan yapmanız gerekenleri bilerek, uzun ve yorucu yolculuğunun arkasının­dan, sıcak kollarınızda gereksinimi olan güven ve rahatlığı ona sunun. Şayet sağlık gidişatınız onu kucağınıza almanıza mani teşkil ediyorsa, en azından onu görüp, kokusunu içinize sürüklemeyi deneyin. Şayet bebeğinizle beraber kalamıyorsanız, eşinizin onunla beraber olmasını sağlayın. Çünkü sizin dışınızda, bebeğinizin lüzum duydu­ğu güveni sağlayacak tek birey eşinizdir.

BİR YORUM YAZIN
ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.