İştahınıza hakim olamıyor musunuz
Atıştırma krizine giriyor musunuz? Bu teklifler bütün size göre. Perhizin en güç kısmı canınızın bir şeyler sürüklediği zamanlar. Şayet siz de iştahınıza egemen olamıyor, aralıksız bir …
Atıştırma krizine giriyor musunuz? Bu teklifler bütün size göre.
Perhizin en güç kısmı canınızın bir şeyler sürüklediği zamanlar. Şayet siz de iştahınıza egemen olamıyor, aralıksız bir şeyler yeme hevesi dinliyorsanız Diyetisyen Yasemin Batmaca’nın tekliflerine kulak verin.
ATIŞTIRMA KRİZLERİNDEN KURTULUN
Gün içinde sık ve az öğünler yemek, iştahınızın hakimiyetten çıkmasını önlemenin en kolay yolu. Belki yeniden arada bir şeyler atıştırmak isteyebilirsiniz, ama bu sefer gıdanız ölçüler az olacaktır. Böyle bir gidişatta atıştırmak için sıhhatli karbonhidratlara yönelin, zira bu yiyecek cinsi sindirim sisteminde daha uzun vakit kalıyor ve şeker seviyenizi usulca yükselterek daha uzun süreli bir tokluk hissi sağlıyor.
ÇİĞNEYEREK YİYİN
Besinleri uzun vakit çiğnedikten sonra yutmak, beynin bedene giren gıdaları kaydolmasına zaman tanımak anlamına geliyor. Üstelik bu biçimde tat alma duyusu da tatmin oluyor. Böylece doyduğunuzu kavramanızla, yemeye son vermeniz arasındaki zaman kısalıyor. Fazla yemekten kaynaklanan sindirim meselelerinden kurtulmanız da ayrı bir avantaj!
TAT ALMA DUYUNUZU UYANDIRIN
Yapılan araştırmalara göre, tat alma duyusunu farklı tatlarla tatmin etmek, daha az ölçülerle kanaat etmeyi sağlıyor. Aralıksız aynı yemeği yemek de, özellikle tadı güzelinize gitmiyorsa, bir vakit sonra tat alma mekanizmanızın iptal olmasına yol açıyor. Ve bu sebeple de kendinizi sanki hiç yemek yememiş gibi sezebiliyorsunuz. Böyle bir vaziyeti yasaklamak için öğünlerinizi taze otlarla ve baharatlarla tatlandırabilirsiniz.
BOL BOL SU İÇİN
Su içmek kendinizi tok sezmeniz açısından ehemmiyetli. Ayrıca bedeniniz susuz kaldığında çoğu zaman açlık hissine benzeyen sinyaller yolluyor. Bol su içmek, vücudunuzun su istediği zamanlarda yemeğe yönelmenizi yasaklayacaktır.
EFOR GEREKTİREN EGZERSİZLER YAPIN
Egzersizleriniz güçleştikçe beden ısınız çoğalıyor ve daha fazla kalori yakmaya başlıyorsunuz. Bu vaziyet de egzersizi takip eden birkaç saat süresince iştahınızın bastırılmasına neden oluyor. Böyle bir gidişatta olağan öğün saatinden birkaç saat evvel egzersiz yapmak en anlamlısı. Zira öğün saati geldiğinde spor yapmanın verdiği tesirle iştahınız azıcık daha kapanır. Fakat asla öğün sıçrama kusuruna düşmeyin, aksi halde hem bedeniniz cılız düşer, hem de bir vakit sonra fazla yeme isteği dinlersiniz.
YEME İSTEĞİ BEYİNDE BAŞLIYOR
Beyin, bedende enerjinin eksildiğini fark eder etmez açlık sezmemize yol açan kimyevi maddeler salgılıyor. Bunun neticeyi natürel olarak biz de yeme gereği seziyoruz. Ancak beynimizin bu kimyevi maddeleri salgılayan kısmı, aynı zamanda duyguları da hakimiyet ediyor. İşte, bunaldığımız veya kendimizi makûs sezdiğimizde hemen buzdolabına koşmamızın başlıca nedeni bu. Ayrıca yemeklerin tadı, kokusu veya görüntüsü de açlık duygusuna neden olabiliyor. Misalin, yemek sonrasında canınız tatlı sergeninde duran o dondurma kasesine sürüklüyorsa, bunun sebebi netlikle aç olmanız değil, hakimiyetten çıkan yeme isteğinizdir. Şayet bunu usunuzdan çıkarmazsanız, tokken yediğiniz yemek ölçüsünü en aza indirmiş olursunuz.
Bugün
Kaynak: http://www.haberturk.com/haber.asp?id=69966&cat=220&dt=2008/04/25