Çocuğunuzun organlarını bağışlar mısınız ?
“Kadavra kamunun malıdır.” Organ nakli üzerine ölümcül bir tartışma başlatıldı… Türkiye’nin en çok organ nakli yapan merkezlerinden Akdeniz Üniversitesi Organ Nakli Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. …
“Kadavra kamunun malıdır.” Organ nakli üzerine ölümcül bir tartışma başlatıldı…
Türkiye’nin en çok organ nakli yapan merkezlerinden Akdeniz Üniversitesi Organ Nakli Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Alihan Gürkan, “ölümcül” bir tartışma başlattı.
Organ naklinde bu yıl ülke genelinde bir seferberlik yapılmış olsada, henüz işin çok başındayız. “Kadavra kamunun malıdır, paylaşılan yer ise can pazarıdır. Çocuğunuz öldü demek ne kadar zorsa, çocuğunuzun organlarını bağışlar mısınız? demek ondan da zordur” diyerek samimi bir itirafta bulunan Akdeniz Üniversitesi Organ Nakli ve Genel Cerrahi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç.Dr. Alihan Gürkan, organ naklinin 15-20 yıl önce bir fantazi olduğunu söyledi. Gürkan, üniversite olarak 2007 yılının ilk 10 ayında 265 böbrek nakli gerçekleştirdiklerini bu yılın sonuna kadar hedeflerinin böbrek naklinde 300-320’nin üzerine çıkarak Avrupa’da ilk defa yılda 300 böbrek naklini geçen merkez olacaklarını belirtti. Doç.Dr.Alihan Gürkan, organ naklinde gelinen noktayı, hedeflerini ve yaptıklarını anlattı:
Organ naklinde nereden neredeye geldik?
“15-20 yıl önce organ nakli sadece bir fanteziydi. 1950’li yıllarda ilk böbrek nakli yapıldı. Karaciğer nakli 15 yıl önce rutin bir tedaviydi. Geliştiremediğimiz tek şey bağış. 15 yıl önce böbrek nakli yapmak çok büyük bir şeydi. Ama yaşam süresi çok düşüktü. Böbreği taktıktan sonra hasta bir yıl yaşıyordu. Şimdi bir yıllık yaşam süresi yüzde 90’ın üzerinde.Hastayı yaşatma süresi neredeyse ABD’nin yüzde 1-2 puan üzerinde.”
Karaciğeri ikiye bölüp nakil yaptık
“Üniversite olarak kalite içinde çok iddialıyız. Haftada ortalama 5-7 arasında böbrek nakli yapıyoruz. Bu volümle çalışıp bu kaliteyi tutturmak çok önemli. Avrupa’da butik programlar var. Yani seçici program. Organ naklinin Versacesi’ni yapıyorlar. Hastayı seçiyorlar. Bizim ise seri üretime ihtiyacımız var. Riskli vakaları almazlar. Örneğin 77 yaşındaki bir hastaya böbrek nakli yapmazlar. Türkiye’nin en yaşlı alıcısı ile en yaşlı vericisi bizim merkezimizde takıldı. Bir karaciğeri ikiye bölerek ilk defa biz nakil yaptık. İlk kan uyumsuz, ilik doku uyumsuz böbreği biz taktık.”
Kadavra kamunun malıdır, paylaşılmalı
“Organ naklinde canlı ve kadavradan nakil yapılıyor. Kadavra kamunun malıdır. Dolayısıyla ciddi paylaşım kuralları vardır. Kitabi yani medikal tıp kitaplarına göre, yaşam beklentisi 5-10 yılın altında olanlarda organ nakli yapılmaz. Paylaşıldığı yer bir can pazarıdır. Gençlerin ve çocukların öncelikleri olmalıdır. Yaşı, bekleme süresi, doku uyumu için hastaya puan verilir. En çok uyumlu olan hastaya da takılır.”
Organ verenin çocuğuna iş verilsin
“Böbrek Antalya’da çıktı. Alıcı Erzurum’da o zaman ne yapacaksınız. Bir böbreğin bekleme süresi 15-20 saattir. Karaciğerin ise 16 saattir. İnsanları karşınıza alıp, sonra da ’sana uydu, diğerleri evine gitsin’demek dünyanın en zor işidir. Devlet bağış yapana destek verirse çözülür. Aileye yardım yapsınlar, teşfik etsinler. İşsiz çocuğu varsa, işe yerleştirsinler, para yardımı, kaynak yardımı yapılırsa, organ bağışı daha da çok artar.”
Ayla Özcan- Vatan
Kaynak: http://www.haberturk.com/haber.asp?id=42860&cat=220&dt=2007/11/02