Birleşmiş Milletler çare arıyor

28.02.2023
895
Birleşmiş Milletler çare arıyor

42 milyon çocuk obez! Dünya Sağlık Teşkilatı DSÖ bilgilerine göre dünyada 250 milyon birey şeker hastası ve vefatların yüzde 5’i şeker hastalığı kaynaklı. Bu oranın 2030’da …

42 milyon çocuk obez!

Dünya Sağlık Teşkilatı DSÖ bilgilerine göre dünyada 250 milyon birey şeker hastası ve vefatların yüzde 5’i şeker hastalığı kaynaklı. Bu oranın 2030’da iki katına çıkması bekleniyor. Birleşmiş Milletler BM, bulaşıcı olmadığı halde salgın gibi dünyayı saran; diyabet, kalp, kanser ve akciğer hastalıklarıyla çabanın yollarını ararken DSÖ, 5 yaşın altında 42 milyon çocuğun fazla kilolu ya da obez olduğunu belirterek hükümetleri uyarıyor. Çocukları obezite ve alakalı öbür hastalıklardan gözetmek için hükümetlere seslenen DSÖ, yüksek seviyede “şeker, tuz, doymuş ve trans yağı” kapsayan besin reklamlarının kısıtlanmasını önerdi.

DÜNYA NBŞ’Yİ TARTIŞIYOR
BM’ye bağlı DSÖ bu açıklamayı, geçen sene mayıs ayındaki genel heyetinde aldığı karar güzergahında yaptı. Bu karara göre; 12 yaş altı çocukların sağlıksız yiyecekleri harcamasının teşvik edilmemesi çalışması başlatılmıştı. Bu çalışmalar güzergahında hazırlanan rapora göre obezite artık, orta ve düşük kazançlı ülkelerde de giderek artan bir hastalık. Hatta bu ülkelerde dahi erken vefatların yüzde 90’ı bulaşıcı olmayan hastalıklardan kaynaklanıyor. DSÖ abonesi 193 ülke; reklamların kısıtlanması mevzusunda özel sektör, hükümetler ve sivil toplum teşkilatlarıyla işbirliği için çalışma başlatırken, Habertürk’şöhret “Tatlıdaki Tatsız Risk” başlığıyla yaptığı dizi haber, Türkiye’de yapım kotası devamlı artan ve obezitenin reel sebebi sayılan Nişasta Bazlı Şeker NBŞ kavgasını tutuşturdu.

ŞEMSİ KOPUZ: NBŞ’DE TİCARİ REYİN
Şekerli Mamul Sanayiciler Derneği Başkanı Şemsi Kopuz, NBŞ hakkında ortaya atılan iddiaları ticari bir reyin olarak niteliyor ve şunları söylüyor: “NBŞ kullandığımız şekerleme mahsullerimiz, kanser tehlikeyi taşımayı bir kenara vazgeçin, en küçük bir sağlık tehlikeyi bile taşımamaktadır. Bu tip mahsuller tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de aynı hammaddelerden ve aynı teknoloji kullanılarak üretilmekte ve hiçbir kısıtlamaya tabi olmaksızın dünya pazarına sunulmaktadır.” Avrupa Birliği ülkelerinde şeker pancarının maliyeti yükseltilerek, mısır şurubu maliyetinin düşürüldüğünü söyleyen Demirkol, “Amerika Birleşik Devletleri ise dünya mısır imalinin yüzde 40’ını yapıyor ve kendi ürettiği mısır dağlarını eritmeye çalışıyor. Türkiye’de harcayıcı dernekleriyle beraber, anne-baba ve mektep aile birlikleriyle sivil baskı oluşturmak zorundayız” dedi.

ORAN BELİRTİLMİYOR
Prof. Dr. Kenan Demirkol ise şunlara dikkat çekti: “Biz besin maddesi satın alırken bunun yüzde kaç oranında kullanıldığını öğrenmiyoruz. Yaftada yazmıyor ve devlet tarafını sorgulanmıyor. Fruktoz oranı iddia edildiği gibi standart olarak yüzde 42 değil yüzde 90 olarak kullanılıyorsa vay halimize. O zaman kalp, damar sertliği gibi öbür tüm kronik hastalıklara yol açacaklardır. 10 yıldır çikolata yediğinizde genziniz yanmıyor mu? Baklava şerbetini dahi bundan yapıyorlar. Dışarda yediğiniz neredeyse tüm tatlılarda fruktoz var.”

FRUKTOZLU SAHTE BAL
Alkolsuz meşrubatlar beyannamesinden faydalanan üreticilerin, yüksek fruktoz kapsayan mısır şurubunu kullanarak sahte bal kullandığını söyleyen daha önceki Türkiye Arıcılar Birliği Genel Başkanı Mustafa Sarıoğlu da şöyle konuştu: “Bu sene bal imali yok denilecek kadar az olmasına karşın, mısır şurubu katılarak üretildiği için bal harcanmıyor. Sahte balın ana maddesi yüksek fruktoz. Fruktozlu balı reelinden ayırmak muhtemel değil. Yurttaşı kandırdıkları gibi bebeklerin de sıhhatini tehdit ediyorlar. Misalin, nar ekşisinin içerisinde de nar aroması var. Renklendirip tatlandırılan nar ekşisi, tamamıyla fruktoz kapsıyor. Köylerde 25-30 lira olan nar ekşisi marketlerde 1 ila 5 lira. Bunların yaftalarında, ancak büyüteçle göreöğreneceğiniz NBŞ veya mısır şurubu yazısı var.”

‘ŞEKER HASARLI, FRUKTOZ DAHA HASARLI’
Prof. Dr. Kenan Demirkol NBŞ ile alakalı şunları söylüyor: “Mısır şurubu üreticileri, mısır şurubu içindeki fruktoz ölçüsünün pancar şekerinden elde edilen şekere eşdeğer olduğunu, bu sebeple arada fark olmadığını iddia etmektedirler. Pancardan elde edilen şekerin bilimsel ismi sakarozdur. Sakaroz bir molekül glikoz ve bir molekül fruktozdan oluşur. Yendikten sonra ince bağırsakta bu iki şeker birbirinden böler ve ayrı ayrı emilir. Mısır şurubunda ise fruktoz, glikoza bağlı olmadığından ve daha süratli emildiğinden pancar şekerine göre daha fazla şişmanlatıcı tesiri olmaktadır. Banalde şeker insanı zehirliyor, fruktoz üzerinden. Almanlar fruktoza, ‘meyve şekeri’ diyor. Natürel olduğunu korunuyor ve hasarlı olmadığını ileri sürüyorlar. Ancak bu doğru değil. Meyvede fruktoz, glikoz ve sakaroz hatta başka bazı şekerler de var. Günde 15 gramdan fazla fruktoz almamamız gerekiyor. Misalin; 200 gram üzüm veya 300 gram portakal ya da 400 gram erikte 15 gram fruktoz var. Kamu sıhhatini yine elde etmemiz için şekeri daha eksiltmek gerekirken, fruktozdan daha zengin bir şekerle baş etmek zorunda vazgeçiliyoruz.”

ŞÜKRAN ÖZÇAKMAK- GAZETE HABERTURK

Kaynak: http://www.haberturk.com/saglik/haber/597388-birlesmis-uluslar-care-ariyor

BİR YORUM YAZIN
ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.