Bir hastalık olarak obezite

Bugüne kadar, bir şahsın obez olması istemsizliğin bir işareti olarak düşünülürdü. Ne besini ve ne kadar besini mevzusunda hakimiyetinin olmadığı düşünülen insanlara atfedilen bir damga …

Bugüne kadar, bir şahsın obez olması istemsizliğin bir işareti olarak düşünülürdü. Ne besini ve ne kadar besini mevzusunda hakimiyetinin olmadığı düşünülen insanlara atfedilen bir damga idi. Fazla kilosu olan insanların kilo almaları ve bu kiloda kalmaları alay mevzusu olurdu. Bir Hayli insan hâlâ bu biçimde sezmesine karşın şimdi tıbbi uzmanlar obeziteyi tıpkı kalp hastalığı, şeker hastalığı, yüksek kan tazyiki ve kanser gibi bir hastalık olarak sınıflandırıyor. Obezite, bir hayli insanın üzerinde hakimiyet sağlayamadığı bir hastalıktır.

Tıbbi uzmanlar ve Milli Sağlık Enstitüsü’nün son senelerdeki teşebbüsleri obeziteyi genetik, etraf ve psikolojik etkenlerden kaynaklanan meselelere sahip bir hastalık olarak nitelendirmektedir. Başlı başına bir hastalık olarak belirlenen obezite birliktesi kalp hastalığı, felç, şeker hastalığı, mesane hastalığı, artrit, yüksek kan tazyiki ve kanserin bazı cinslerini kapsayan öbür kronik hastalıklara da yol açmaktadır. Bu kronik hastalıkların hepsi ciddi hastalıklara hatta erken vefat­lere dahi neden olabilmektedir.

Ancak, herkesin ince, formda ve bir model miktarlarında olması gerektiğini söylemiyorum. Gerçeğinde, kilo vermeye gereksinimi olmayan bir hayli insan için kilo ver­mek sağlık açısından hiçbir bereket sağlamaz ve çoğu zaman verimli olmaktan çok hasarlı olabilir. Fakat kilo vermesi gerekenler için 5-10 ya da 15 kilogram vermek dahi kan tazyikinin eksilmesi, kandaki glikoz seviyesinin düşmesi, kolesterolün eksilmesi, özgüvenin çoğalması ve hatta muvaffak olma duygusunun çoğalmasına neden olması gibi çok büyük sağlık kazanımları sağlayabilir.