Hastalık hastası olmak büyük tasa

25.01.2023
886
Hastalık hastası olmak büyük tasa

Birinde gördüğünüz veya bir yerde okuduğunuz hastalıkları, kendinizde aramaya başladıysanız dikkat! Siz de hastalık hastası olabilirsiniz. Hedef Psikolojik Danışmanlık ve Eğitim Merkezi’nden Uzman Psikolog Nurten Yıldırım …

Birinde gördüğünüz veya bir yerde okuduğunuz hastalıkları, kendinizde aramaya başladıysanız dikkat! Siz de hastalık hastası olabilirsiniz.

Hedef Psikolojik Danışmanlık ve Eğitim Merkezi’nden Uzman Psikolog Nurten Yıldırım Sancak ‘Hipokondriyazis’i anlattı.

Hipokondriyazis ya da millet arasında öğrenilen ismiyle ‘‘hastalık hastalığı’’ndan mustarip olan bireyler bu gidişattan dolayı çok acı sürüklerler ve eskirler. Bu bozukluk yalnız kendilerine kasvet vermez; aynı zamanda yakınlarını da bıkkınlık verecek seviyeye gelebilir. Kesintisiz hastalıkları hakkında konuşan, bu mevzuda yazılan her haberi kesip gizleyen bu bireyler bulundukları her toplulukta da bu mevzuyu açarlar. Aynı zamanda kimsenin kendilerini kavramadığını da düşünürler. Cemiyette çok sıhhatli görünen bazı insanlar dahi hastalık hastası olabilirler. Televizyonda dinlediği, birinde gördüğü veya bir yerde okuduğu hastalıkları, birey kendinde aramaya başladıysa risk sinyalleri çalıyor demektir. Bu insanlar, kendisinde olduğunu sandığı hastalık bulgularını hangi hastalığa yorması gerektiğiyle uğraşıp dururlar. Ayrıca bu bireyler oldukça fazla ilaç adı, bu ilaçların endikasyonlarını ve yan etkilerini öğrenirler.

HİPOKONDRİYAZİS NEDİR?
Hipokondriyazis, millet arasında, kuruntululuk ya da pimpiriklilik olarak da adlandırılır. Fiziksel bir hastalığı olmadığı halde hafif bir ağrıyı ölümcül hastalık olarak kendini gösterir. Bu surattan millet arasında ismine ‘hastalık hastalığı’ da denir. Hipokondriyazis’in besbelli bir sebebi tespit etilmemiştir. Fakat bazı psikoloji ekolleri bu bozukluk ile alakalı farklı açıklamalar getirmiştir.

VÜCUTSAL HASTALIK ÜRETİYORLAR
– Psikanalitik yaklaşım: Birey şuur dışındaki çözemediği paradokslardan kaynaklanan evhamlarıyla doğrudan yüzleşemez. Bu nedenle vücutsal hastalık üretip bunlarla uğraşmayı yeğler.
– Tavırcı yaklaşım: Fert ancak hastalandığı zaman alakayı kendi üzerine sürükleyebileceğini düşündüğü için hastalık hastası olur. Bu düşünce çocukluktan itibaren oluşmaya başlar. Ancak bu şuurlu olarak büyüyen bir süreç değildir. Uzun seneler fiziksel rahatsızlıkları olmuş ve sonunda iyileşmiş bireylerde de hipokondriyazis görülebilir. Aynı zamanda hastalık algısı şahsın mesullüklerden uzak kalabilmesinin tek yasal yoludur. Bu vaziyet ikincil hasılatlar anlamında hipokondriyayı destekleyebilir. Hipokondriayı “hastalık fobisi” kavramından çok “hastalık olacağı inancı” daha iyi sarihler. Yukarıyada da belirtildiği gibi bir hayli hipokondriyak gerçeğinde çok ciddi bir hastalığı olduğunu ancak henüz teşhis edilemediğini düşünür.

FİZİKSEL VE RUHSAL BULGULARI
Bozukluğa bağlı olarak çöküntü ve endişe gidişatları sıkça görülür. Dolayısıyla bitkinlik, yorgunluk, soluk darlığı, çarpıntı, üşüme, terleme, uykusuzluk gibi bulgular görülebilir. Birey kendini kesintisiz hasta sezdiği için kendini yeterince işine veremez ve iş performansı çok düşer. Yalnız kaldıkça ve başka işlere dikkatini veremediği için şikayeti çoğalır ve daha makûsa gider. Yaşamı hem kendine hem de beraber yaşadığı bireylere zehir eder. Ayrıca sualin psikolojik olabileceğine inanmadığı için psikiyatriste veya psikoloğa gitmez. Dolayısıyla mesele kronik bir hal alır.

BUNALIMA DAVETİYE
Hipokondriyazis de bunalım sık görülür. Bu da şahısta uyku bozukluğu, tez yorulma, istek eksilmesi, umutsuzluk, yaşamdan zevk alamama vb. şeylere yol açar. Bu vaziyette şahısta hastalandığı inancını çoğaldırarak daha fazla yatakta kalmasına neden olur dolayısıyla hastalıkla alakalı daha çok düşünmesine neden olur. Tam bunlarda şahsın cemiyetsel, mesleksel ya da ehemmiyetli öteki işlevsellik alanlarında bozulmaya neden olur. Tam enerjisini vücuduna kaydırır ve endişelerinden dolayı öteki tam ilişkilerini hudutlandırır. Onun için tek ehemmiyetli mevzu hayati hastalıklardır. Fertsel, mesleksel ve sosyal mesullüklerini kesintisiz aksatır. Kendini ifade faktörün tek şekli hastalıklar olmuştur. Bu vaziyet şahsa ve etrafındakilere sanki cehennem çileyi yaşatır. Vaziyet bu noktaya geldiyse, bir uzmandan destek almanın zamanı gelmiştir.

SIHHATLİ İNSANLARDA GÖRÜLÜYOR
Hipokondriyazis de gerçeğinde şahsın beden sıhhati genel olarak yerindedir; ancak tam dikkatini vücuduna yöneltir. Kesintisiz kendi vücuduyla uğraşır. Sağda solda yaptıkları araştırma neticesinde bildikleri hastalık bulgularını, kendi üzerinde hakimiyet sık görülür. Sık hekime gitme eş muayeneleri tekerrür tekerrür yaptırma meyli gösterebilirler. Hekimin rastgele fiziksel bir belirti olmadığını söylemesi düşüncelerini genellikle değiştirmez. Bu bireylerde yoğun bir vefat fobisi de vardır. Vücudunda bir ağrı olup olmadığını hakimiyet etmek amacını değer, bastırırlar. Aynı zamanda kalbini dinlemeye, nabzını yakalamaya çalışırlar. Hekimlerin hastalıklarına takat bulamadıklarını düşünür. Hal böyle olunca, sınamadık kaplıca, aktarlarda kullanmadık ot vazgeçmezler. Hatta üfürükçülerden medet umanlar dahi vardır.

EN ÇOK KİMLER TEHLİKE ALTINDA
Hipokondriyazis’in sıklığı ve yaygınlığı ile alakalı bilgiler net değildir. Erkeklerde ve bayanlarda denk yaygınlık da görülmekte, bulgular en sık 20-30 yaşlarında başlamaktadır fakat rastgele bir yaş yarıyılında da görülebilir. Cemiyetsel konum, eğitim seviyeyi ve medeni gidişattan etkilenmediği düşünülse de büyümekte olan ülkelerde daha yaygın olarak görüldüğü düşünülmektedir.

BİR YORUM YAZIN
ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.