Aileler dikkat! Sağlık Bakanlığı uyardı: Yüz boyaları güvenlik testini geçemedi

Sağlık Bakanlığı Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu Lideri Prof. Dr. Ahmet Ayar, çocuklar için kullanılan yüz boyalarının üretim basamağında rastgele bir güvenlik testinden geçmediğini, maliyeti düşürmek üzere en riskli kimyasalların kullanıldığını söyledi. Ayar, Türkiye’de kozmetik eserlerin kontrol süreçlerini anlattı.

Türkiye’de kozmetik eserlerin üretimi ve denetimi, Avrupa Birliği standartları çerçevesinde yürütülse de, bilhassa çocuklarda kozmetik kullanımına yönelik artış telaş yaratıyor. Toplumsal medyanın tesiriyle giderek daha küçük yaşlarda kozmetik eserlere yönelen çocuklar, gelişim çağında bu eserlerin mümkün zararlarıyla karşı karşıya kalıyor. 

Prof. Dr. Ahmet Ayar,Avrupa kozmetik mevzuatının Türkiye’de de benimsendiğini tabir ederek “Avrupa mevzuatının uygulanması, halk sıhhati açısından büyük bir avantaj sağlıyor. Kozmetiklerde kullanılan ham unsurların güvenliği temeldir, yasaklı eser listeleri ve makul ölçülerde kullanılmasına müsaade verilen unsurlar daima güncellenmektedir. Kontrollerin gerçekleştirilmesi gerekmektedir.” açıklamasını yaptı.

ÇOCUKLARDA ERKEN YAŞTA KOZMETİK KULLANIMI ARTTI

Çocuk kozmetiğiyle ilgili dünyanın yeni trendle karşı karşıya olduğuna işaret eden Prof. Dr. Ayar, şunları söyledi:

“Yakın bir vakitte yapılan araştırmada çocuklar ortasında çok erken yaşlarda kozmetik kullanımının bir patlama gösterdiği tespit edilmiştir. Bunun sebepleri ortasında toplumsal medyanın yaygın kullanımı, özelikle de TikTok’ta 7 ile 18 yaş ortasındaki çocukların görüntüler yayımladığı ve bu görüntülerde kendi üzerlerinde gerçekleştirdikleri kozmetik kullanımında 21 farklı içerikli unsur kullandıkları tespit edildi. Bu durum, kurumumuzun da dikkat etmesi gereken bir aciliyeti ortaya koymaktadır.”

“ÇOCUKLARIN KOZMETİK KULLANIMINA MUHTAÇLIĞI YOK”

Prof. Dr. Ayar, çocukların kozmetik kullanımına gereksiniminin olmadığını vurgulayarak, derilerinin şimdi gelişim kademesinde olduğuna dikkati çekti.

Olası riskleri “Yetişkinler için olan kozmetiklerin kullanılması, deri yüzeyinden kan dolanımına kadar kimyasal unsurların geçme riskini artırmakta, bütün beden organlarına dağılmasına sebep olmaktadır.” ifadesiyle açıklayan  Prof. Dr. Ayar, şu ikazlarda bulundu:

“Kozmetik eserlerinin içerisindeki kimyasal hususların bir kısmı alerji başta olmak üzere toksiktir. Alerji, bunlar ortasında ise en temiz olanıdır zira çabucak ortaya çıkan bir yan tesirdir. Deride kızarıklık, kaşıntı, egzama gibisi bulgulara sebep olmakta. Asıl büyük tehlike, kan sirkülasyonuna karışarak bedenin farklı bölgelerine gitmeleri ve tekrarlanan kullanım sonucunda uzun vadeli tesirleri ortaya çıkarmasıdır.”

Prof. Dr. Ayar, kozmetik ürünlerinin ortasında hudut sistemine, üreme sıhhatine ziyan verebilen unsurların bulunabileceğine dikkati çekerek, “Kozmetiklerin içerisinde bulunan kimyasalların Sağlık Bakanlığı TİTCK onaylı olsalar dahi erişkinler için tasarlanan bu eserlerin erkenden kullanılması, bugün bilim dünyasının öngöremediği büyük riskleri de beraberinde getirmektedir.” dedi.

“600 BİN TL İDARİ PARA CEZASI İLE YÜZLEŞECEKLER”

TİTCK’nin yıl içinde yaptığı kontrollere de değinen Prof. Dr. Ayar, “Yapılan denetimler, eserin öncelikle kuruma bildiriminin yapılıp kayıtlı bir eser olup olmadığını kapsamaktadır. Kayıtlı eserlerin de içerik tahlilleri yapılmaktadır. Bu yıl içerisinde kurumumuza bağlı Kozmetik Denetleme Dairesi, 197 eseri denetlemiştir. 197 eserin 190’ında kusur tespit edilmiştir. Yanlışlı bu eserlerle alakalı firmalardan savunma istenmiştir. Şayet bu savunmanın sonucunda yanılgıları tespit edilirse eser bazlı olarak 600 bin Türk Lirası para cezası ile yüzleşeceklerdir.” bilgisini verdi.

Bunun yanında uygunsuz eserlerin toplatılması ve geri çekilmesi uygulamalarının da yapıldığını anlatan Dr. Ayar, “Özellikle üreticilerin buna dikkat etmeleri, mevzuata uygun eserleri pazara sürmeleri, mevzuata alışılmamış eser pazara sürmeleri durumunda eser bazında 600 bin TL para cezası ile yüzleşeceklerini bilsinler.” açıklamasını yaptı.

“TAHRİŞ ETMEYEN YÜZ TEMİZLEYİCİ, NEMLENDİRİCİ VE GÜNEŞ KREMLERİYLE HUDUTLU KALMALIDIRLAR”

TİTCK Başkanı Ayar, sosyal medyanın özendirici olduğunu, bu hususta bilhassa ailelere kıymetli vazife düştüğünü belirtti. Ek olarak ailelere şu tavsiyede bulundu:

“Erişkinler için gerekli kozmetikler, çocuklar için gerekli değildir… Kırışıklık, yaşlanmayı önlemek orta yaştan itibaren toplumun bütün bölümlerinin korkuları ortasında yer almakta ve kozmetik kullanımı gerçekleşmektedir. Çocuklarda şimdi bir yaşlanma kelam konusu değildir. Gelişme, olgunlaşma derinin normalinin ortaya çıkması esnasında kullanılacak kozmetik eserler, olağan gelişime ziyan vermektedir. Tahriş etmeyen yüz temizleyicileri, nemlendiriciler ve güneş kremleri ile hudutlu kalmalıdırlar.”

“YÜZ BOYALARI, GÜVENLİK TESTİNDEN GEÇMEYEN ÜRÜNLER”

Prof. Dr. Ayar, yüz boyaları üzere eserlerin son yıllarda çocuklarda fazla kullanıldığına dikkati çekerek “Çizgi sinema karakterlerinin birtakım simgelerinin deriye uygulanması son derece tehlikelidir. Bunların üretimiyle alakalı standartlar maalesef yoktur.” ifadesiyle ikazda bulundu.

“Yapılan bilimsel araştırmalarda bilhassa süreksiz çıkartma dediğimiz uygulamalarda alerjenler ve öteki kimyasallar yanında ağır metallerin de olduğu tespit edilmiştir. Ailelerin dikkat etmesi, uzak durulması gerekmektedir. Eser ham hususu bakımından en riskli kesim, yüz boyamaları olarak kullanılan eserler. Avrupa topluluğunun kozmetik üretim listesinde yer almamaktadır. Bu eserlerin bir ortada deriye uygulandığını test eden ve bunların güvenliğini ortaya koyan hiçbir düzenek yoktur.”

Prof. Dr. Ahmet Ayar son olarak hususa ait şu sözlerle açıklama yaptı:

“Çocukların yüz boyaları kozmetik sınıfına girmekle birlikte üretim kademesinde rastgele bir güvenlik testinden geçmeyen eserler. Maliyeti düşürmek üzere en riskli kimyasalların kullanıldığı eserler sınıfındadır. Kozmetikle alakalı bildirimi yapılan eserleri kurumumuz kaydediyor ve kozmetik olarak listeliyor. Kozmetik maksatla üretilmeyen bu eserlerin onaylanması da denetlenmesi de olağan kozmetik yönetmeliğiyle mümkün değildir. Denetlenmeyen alanlar, en yüksek riski ortaya koymaktadır. Yasaklar değerli ve gereklidir lakin çocukların ve ailelerin bilinçlenmesi, bu hususta özendirmemeleri daha kıymetlidir.”